Bir dönem Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi’nde rektörlük yapan ve son yıllarda adli soruşturmalarla gündeme gelen Prof. Dr. Ünsal Ban’ın, hakkındaki yurt dışına çıkış yasağına rağmen Türkiye’yi terk ettiği iddiası kamuoyunda yeni bir tartışma başlattı.
Ban, geçmişte yasa dışı yollardan Yunanistan’a kaçmaya çalışırken güvenlik güçlerince yakalanmış, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Ancak 36 gün cezaevinde kaldıktan sonra, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında tahliye edilmiş ve hakkında yurt dışına çıkma yasağı uygulanmıştı.
Son günlerde ortaya çıkan yeni belgelere göre, Ünsal Ban’ın Yunanistan’a ait pasaport ve oturum iznine sahip olduğu belirtiliyor. Bu belgelerin geçerliliği ve nasıl temin edildiği henüz netlik kazanmazken, iddialar Ban’ın “Golden Visa” kapsamında bu ülkeye yatırım yaparak oturum hakkı aldığı yönünde.
Ünsal Ban’ın ismi ilk olarak eski eşi olan AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile birlikte bazı şirketlere yönelik “borsa manipülasyonu”, “rüşvet” ve “kara para aklama” iddialarıyla gündeme gelmişti. Özellikle Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) üzerinden yapılan işlemlerle ilgili çeşitli yolsuzluk suçlamaları yöneltilmişti.
Ayrıca Ban hakkında “suç gelirlerinin aklanması”, “örgütlü suç faaliyeti” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlamalarıyla soruşturmalar başlatılmış; bir kısmında adli kontrol kararı, bir kısmında ise tutuklama talepleriyle süreç ilerlemişti.
Güvenlik birimlerinin şu ana dek resmi bir açıklama yapmadığı olayla ilgili, Ban’ın nasıl ve ne zaman yurt dışına çıktığı bilinmiyor. Sahte belgelerle mi, yoksa mevcut oturum hakkını kullanarak mı ülkeyi terk ettiği konusu da henüz net değil.
Öte yandan, hakkında yurt dışı çıkış yasağı varken sınırdan nasıl geçebildiği sorusu, hem adli sistemin işleyişine hem de denetim mekanizmalarına yönelik eleştirileri beraberinde getirdi.
Ortaya çıkan belgelerin ardından Ünsal Ban hakkında yeniden yakalama kararı çıkarılıp çıkarılmayacağı ve bu sürece dair resmi makamların nasıl bir tutum alacağı önümüzdeki günlerde netleşecek.
Kamuoyunda ise “bir kez kaçma teşebbüsünde bulunmuş bir kişinin serbest bırakılması” ve “adli kontrolün etkisizliği” konularında ciddi eleştiriler yükseliyor.
(ATİLLA AKIN)