AK Parti Çan İlçe Başkanı Murat Okan, Gazze’de 21 aydır süren sivil katliamlar ve insani yardımın engellenmesiyle ilgili çarpıcı bir açıklamada bulundu. İsrail'in saldırılarını sadece bir savaş değil, insanlığa karşı işlenmiş sistematik bir suç olarak tanımlayan Okan, sert ifadeler kullandı.
“İsrail, kadın, çocuk, yaşlı demeden masum sivilleri hedef alırken; şimdi de insani yardımı engellemeyi bir savaş aracı olarak kullanıyor. Bu, sadece Filistin halkına değil, tüm insanlığa yöneltilmiş bir saldırıdır” diyen Murat Okan, dünya kamuoyuna seslenerek tek ses ve tek yürek olunması çağrısında bulundu. Netanyahu hükümetini “cinayet şebekesi” olarak nitelendiren AK Parti Çan İlçe Başkanı Murat Okan, Gazze’nin toplama kampına dönüştüğünü, açlığın bir silah olarak kullanıldığını ve bu vahşetin artık diplomatik kılıflarla açıklanamayacak kadar çıplak bir insanlık suçu haline geldiğini belirterek, sessiz kalan güçleri suç ortaklığıyla itham ettiği açıklamasında yaşananların bir politik mesele değil, insanlık için varoluş sınavı olduğunu vurguladı.
Netanyahu hükümetini “cinayet şebekesi” olarak nitelendiren Okan; “İsrail, kadın, çocuk, yaşlı demeden masum sivilleri hedef alırken; şimdi de insani yardımı engellemeyi bir savaş aracı olarak kullanıyor. Bu, sadece Filistin halkına değil, tüm insanlığa yöneltilmiş bir saldırıdır. Dünya, bu zulme karşı tek ses ve tek yürek olmalı; İsrail yargılanmalı, hesap vermelidir. Gazze’yi dünyanın en büyük toplama kampına çevirenlerin hukuktan, insanlıktan bahsetmesi büyük bir utanmazlıktır. Elbette Gazze’deki soykırımın birincil sorumlusu Netanyahu hükûmetidir. Ancak Netanyahu ve cinayet şebekesinin katliamlarına tam 21 aydır ses çıkarmayanlar da kabul edelim ki bu suçlara ortak olmuşlardır. Bir başka gerçek de şudur. Hem Gazze’deki soykırım hem de İran’la olan çatışmalar, maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor. Daha fazla yıkım, kan, sivil kayıp olmadan, bölgemizle birlikte Avrupa ve Asya’yı yıllarca etkileyebilecek korkunç bir felaket yaşanmadan ellerin tetiklerden ve düğmelerden çekilmesi şarttır. İsrail üzerinde tesir sahibi güçler Netanyahu’nun oyununa gelmemeli ve nüfuzlarını savaşın derinleşmesinden değil, tüm bölgemizde ateşkes ve sükûnetin tesisinden yana kullanmalıdır. Türkiye, bu yönde atılacak her doğru, her samimi adıma destek ve katkı vermeye hazırdır. Zulüm öyle bir noktaya ulaşmıştır ki, artık "terör" kelimesi bile bu cinayet düzenini tarif etmeye kifayetsiz kalmaktadır. Bebeklerin, çocukların açlıkla terbiye edilmeye çalışıldığı bir coğrafyada, insanlık suskun, vicdanlar felç olmuştur. Bu, yalnızca bir savaş değil; bu, ilahi olanın inkârıdır. Her türlü mukaddesatın, merhametin, hukukun, ahlakın sistematik olarak yok sayıldığı bir yıkım çağrısıdır. Açlığı bir silaha dönüştürmek, sadece bir strateji değil, doğrudan insanlığa karşı işlenmiş bir cürümdür. Kur’an’da "Bir cana kıymak, tüm insanlığı öldürmek gibidir" (Maide, 32) buyrulmuştur. Peki, göz göre göre her gün onlarca masum can toprağa düşerken, hâlâ susmak nasıl bir aklın, nasıl bir kalbin tezahürüdür? Bu yaşanan artık bir politik mesele değil, bir varoluş sınavıdır. Mazlumun gözyaşına sırt dönen her sistem, her ideoloji, her kurum çürümeye mahkûmdur. Akademik kılıflara, diplomatik bahanelere sığmayacak kadar çıplak ve yalın bir vahşettir bu” diyen AK Parti Çan İlçe Başkanı Murat Okan’ın bu açıklaması, bölgedeki insani krizin ve sessiz kalınan zulmün boyutlarını bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.
(ERHAN TAYLAN)