Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazikültür A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, Kurtuluş Savaşı döneminde Fransızların Gaziantep'te yaptıkları barbarlığı anlattı.
Kurtuluş Savaşı döneminde 2 yıl boyunca büyük bir direniş sergileyen Gaziantepliler büyük bir zafer elde ederken, Fransızlar ise tarihte benzerine az rastlanır bir soykırıma imza attı ve 25 Aralık 1921'de şehri terk ederken binlerce Müslüman çocuğu da kaçırdı.
Antep'in kahraman çocuklarından Fedai Mehmet ile ilgili gündeme
gelen iddia Fransızların o dönem yaptığı barbarlığı gözler önüne
serdi.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazikültür A.Ş. Genel Müdürü
Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, Fransız barbarlığı konusunda
Gaziantep'te yaşananların tarihe kara bir leke olarak geçtiğini
söyledi.
Fedai Mehmet'in Antep savunmasının çocuk kahramanlarından olduğunu belirten Yakar, "Ağustos 1920'de Samköyü civarında bulunan 2. Kolordu Selahattin Adil Paşa'ya bir mektup gitmesi gerekiyordu. Şehir içindeki komutan Kilisli Arslan Bey henüz 10-11 yaşında olan Fedai Mehmet ve İsmail Say'ı görevlendirir. Fedai Mehmet ile İsmail Say mektupları ulaştırmaya çalışırken Fransızlara esir düşerler. Şimdiki Kolejtepe'de o dönem Fransızların karargahı var. Esir düştükten sonra Fedai Mehmet ile İsmail Say'ı o karargahta sorgularlar ve çocuklar o kadar çok işkence görmesine rağmen kesinlikle casusluk yapmadıklarını, fakir aile çocukları olduklarını söylerler ve o mektuptan hiçbir şekilde bahsetmezler. Daha sonra çocukları ertesi gün bırakırlar. Çocuklar giderken arkalarından ateş ederler. İsmail Say, 9 yerinden kurşun yer ve orada şehit olur. Fedai Mehmet de 4 yerinden kurşun yemiş ve yaralanmıştır. Fransızlar Mehmet'i alırlar, hastaneye götürürler ve orada ayağını keserler. O kadar çok işkenceye rağmen Fedai Mehmet'in ağzından bir tek kelime çıkmaz, Fransızlara hiçbir bilgi vermez. Türkler elinde bulunan 3 tane Fransız esirine karşılık Fedai Mehmet'i teslim alır. Hatta Fransızların bu çocuk kahramanın, kahramanlığından dolayı kesilen ayağının bir parçasını Fransa'daki Louvre Müzesi'ne götürdüğü rivayet edilir" şeklinde konuştu.
Fedai Mehmet ise hatıralarında kesik ayağının Fransızların
müzelerine götürdüğünü bizzat kendisi şu ifadelerle
anlatıyor:
"O benim kesik ayağım hala ara sıra rüyama bile girer. Evet, işte
şu ayağımın eşi olan o ayak, sonra haber aldım, Fransa'ya bile
gönderilmiş. Orada bilmem ne hastanesi varmış. O hastanenin
müzesindeymiş."