Dijital platformların yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkan
sanal kumar bağımlılığı, pandemi sonrası hızla yaygınlaşarak
toplum sağlığını tehdit eden bir sorun haline geldi. İlk etapta
eğlenceli ve masum görünen bu alışkanlık, fark edilmeden
bireyleri ekonomik zorluklara, sosyal kopukluğa ve ciddi
psikolojik sorunlara sürüklüyor.
Sanal kumarın yaygınlaşmasındaki dikkat çekici faktörlerden biri
de, çeşitli bahis ve oyun sitelerinden gönderilen tanıtım
SMS'leri. Pek çok vatandaş, telefonlarına gelen ve çeşitli
"fırsatlar" veya "kampanyalar" içeren bu davet mesajlarının
sıklığından yakınıyor. Bu mesajlar, konuya yabancı olan kişilerde
merak uyandırabilirken, bu alışkanlıktan uzak durmaya çalışan
bireyler için de zorlayıcı bir durum oluşturabiliyor. Kişisel
telefon numaralarına nasıl ulaşıldığı ise merak konusu olurken,
bu noktada gözler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na
(BTK) çevriliyor.
"Bu alışkanlık değil, hastalık"
Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı
Dr. Öğr. Üyesi Ali Ruhan Çelik, bağımlılığın doğru anlaşılmasının
önemini vurgulayarak, bunun bir "alışkanlık" değil, "hastalık"
olduğunu belirtti. Bağımlılıkların "madde kaynaklı" ve
"davranışsal" olmak üzere iki türü olduğunu ifade eden Çelik,
özellikle pandemi sonrası dijitalleşmenin hız kazanmasıyla
davranışsal bağımlılıkların büyük bir artış gösterdiğini söyledi.
Çelik, "Biz bunu 2013 yıllarına kadar dürtü kontrol bozuklukları
kümesinde sınıflandırıyorduk ancak son dönemde dijitalleşen
dünyada özellikle pandemiden sonra davranışsal bağımlılıkların
özelinde sanal kumar bağımlılıklarının çok arttığını görüyoruz"
dedi.
Sanal kumar bağımlılığının, bireyin dijital ortamlarda, özellikle
para kaybetmeyle karakterize edilen ve takıntılı bir şekilde
kontrol edemediği kumar oynama davranışı olduğunu ifade eden Dr.
Öğr. Üyesi Ali Ruhan Çelik, bu sürecin öncelikle kullanım ile
başladığını, ardından kullanım bozukluğuna ve sonrasında hafif,
orta ve ağır düzeylerde seyreden bağımlılık aşamalarına
ilerlediğini aktardı.
"Bağımlılık türlerinin en başında sanal kumar yer alıyor"
Kumarın bir oyun ve eğlence olarak sinsice insanların hayatına
girdiğini vurgulayan Çelik, "Dijitalleşen dünyada duygularımızı
ve dürtülerimizi kontrol altına almaya amaçlayan bir bağımlılık
endüstrisi oluştu. O endüstrisi de dikkat ekonomisi çağında
dikkatimizi hedef alarak, dikkatimizi işgal ederek bağımlılık,
kumar oyunları, kumar bağımlılığına itmeye başladı. Son dönemde
dijitalleşmeyle, artan teknolojiyle, ulaşılabilmeyle birlikte
maalesef kumar bağımlılığının çok fazla arttığını görüyoruz.
Günümüzde kliniklere başvuran bağımlılık türlerinin en başında
sanal kumarın geldiğini söyleyebiliriz" diye konuştu.
Belirtiler göz ardı edilmemeli
Sanal kumar bağımlılığının belirtileri hakkında da detaylı bilgi
veren Çelik, psikiyatrik tanımlamaya göre 12 aylık bir süreçte
belirlenen 9 kriterden 4'ünün gözlemlenmesiyle bağımlılık tanısı
konulabildiğini açıkladı. Bu kriterlerin en önemli iki çekirdek
belirtisinin "tolerans gelişmesi" ve "yoksunluk belirtileri"
olduğunu vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
"Tolerans gelişmesinde bireyin çok fazla para harcamaya
başlayarak, paranın artık yetmediği ve harcamanın arttığı bir
örüntüden bahsedebiliriz. Yoksunluk belirtisi olarak da bireyin
kumar oynayamadığında, sanal kumara erişemediğinde bir gerginlik,
bir öfke, bir sinirlilik hali gözlemlemesi beklenir. Fazla para
kaybetme, bunun problemli olduğunu fark etse de engelleyememe
durumu, çok fazla yalan söyleme davranışı, öz bakım azalması,
işlevselliğinin bozulması, akademik işlevlerinin düşmesi ve
bireysel ilişkilerdeki bozulmalar diğer önemli belirtilerdir.
Ayrıca, bireyin daha önce zevk aldığı olaylardan artık zevk
almaması ve intihar düşüncelerinin gelmesiyle birlikte
bağımlılığın farkına varabilir"
"Sanal kumar bağımlılığı, seferberlik ilan edilmesi gereken
meseledir"
Dr. Öğr. Üyesi Ali Ruhan Çelik, sanal kumar bağımlılığının
kontrol edilemediği takdirde kişileri intihara
sürükleyebildiğinin altını çizdi. "Maalesef son dönemde bunun bir
neticesi olarak çok fazla intihar vakası gözlemleniyor" diyen
Çelik, bu durumun nedenlerini şöyle açıkladı:
"İnsanlar özellikle para harcama alışkanlıklarının bozulmasıyla,
çok fazla borç batağına saplanmasıyla, çevresinden parayla ilgili
olarak çok fazla eleştiri almasıyla ve bunu ailesine
açıklayamamasıyla kendi iç dünyasında bu sıkıntıları çözmeye
çalışıyor. Tabii bu durum, maalesef son dönemde artan bir şekilde
intiharla sonuçlanıyor diyebiliriz. Dolayısıyla çok kritiktir.
Sanal kumar bağımlılığı çok önemli bir meseledir, üzerine
düşülmesi gereken bir meseledir. Seferberlik ilan edilmesi
gereken bir meseledir. Bireyin çok fazla para harcaması, kendi
içine kapanması, öz bakımını ihmal etmesi, çok fazla yalan
söyleme davranışının artması gözlemlendiğinde muhakkak kontrol
altına alınması gerekir. Çünkü son dönemde çok fazla intihara
meyilli sonuçlar maalesef görüyoruz"
Uzmanından ailelere hayati uyarılar: İletişim ve kontrol şart
Ailelere de önemli uyarılarda bulunan Ali Ruhan Çelik, aile
bireylerinin birbirleriyle derinlikli bir iletişim içerisinde
olması ve birbirlerinin kişilik özelliklerinin farkında olması
gerektiğini vurguladı. Çelik, "Birey çok fazla para harcama ve
çok fazla yalan söyleme davranışı gösteriyorsa dikkate
alınmalıdır. Özellikle sanal kumar bağımlılığında yalan söyleme
davranışının çok karakterize olduğunu görüyoruz. Kişinin kendi
karakterinden kaynaklanan bir problem değil. Meseleyi örtmek
için, meseleyi bir şekilde telafi etmek için çok fazla yalana
başvurduğunu görüyoruz. Yine öz bakım becerileri azalıyorsa,
ilişkilerinde problemler yaşanıyorsa muhakkak bu meselenin
detaylı bir incelenmesi gerekiyor. Çocuklar özelinde de muhakkak
filtreli bir şekilde sanal içeriklerle meşgul olmasını, sanal
içeriklerin kontrol edilmesini sağlamaları gerekiyor" ifadelerini
kullandı.
"Gençleri hedef alıyorlar"
Sanal kumar sitelerinin önce gençleri, ardından 25-35 yaş arası
bireyleri hedef aldığına dikkat çeken Çelik, "Maalesef günümüzde
dijital dünyada, tuzaklarla bezeli bir durumda, oyun
içerikleriyle gençleri hedef alan bir alan. Gençler onlar için
kalıcı müşterilerdir, kolay ikna edilebilirler. Dolayısıyla en
fazla gençleri hedef alırlar" dedi.
Ayrıca Çelik, kişinin geçmiş yaşantısında değersizlik duygusu
yaşaması, sosyal fobilerinin bulunması, istismara maruz kalması
ve aileyle sağlıklı bir bağ kuramaması gibi durumların sanal
kumar bağımlılığını tetikleyebileceğini de ekledi.
"Tedavi mümkün ama en iyi ilaç hiç temas etmemek"
Tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Psikoloji Bölüm Başkanı
Dr. Öğr. Üyesi Ali Ruhan Çelik, "Alkol bağımlılıklarında, sigara
bağımlılıklarında tedavi edici bazı ilaçlar mevcut ama özellikle
davranışsal bağımlılıklarda direkt bir ilaç yok. Psikoterapilerle
bunun önlenmesi son dönemde artmış durumda, bu yönde çalışmalar
var. Özellikle EMDR tedavisinde, bağımlılık yapıcı dürtüleri
hedefleyerek veya travmatik bir mesele varsa işin psikolojik
altyapısında geçmiş travmaları duyarsızlaştırarak bunun günümüze
etkisini engelleyerek bir tedavisi mümkün. Bunun yanında bilişsel
davranışçı terapilerle özellikle olumsuz otomatik düşünceler ve
bilişsel çarpıtmaları hedef alan psikoterapilerle bu sanal kumar
bağımlılığının tedavileri mümkün. Şu anda güzel sonuçlar veriyor
ama tabii ki yine evvela ilk söylediğimi tekrarlamak istiyorum:
Bağımlılığın en iyi ilacı hiç temas etmemektir" ifadelerini
kullandı.
"Aile desteği çok önemli"
Çelik, bağımlılık tedavisinin aile, uzman ve danışan özelinde 3
ayaklı bir süreç olduğunu ve bu 3 ayağın birbiriyle uyumlu bir
şekilde devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bağımlılıklarda
aile desteği çok önemli. Çünkü birey tedavi olmak için bazen
isteksiz davranabiliyor veya tedavinin sürdürümünde isteksiz
davranabiliyor ama uzun süreli sık tedavi ve daha sonra izleme
aşamalarıyla birlikte bunun tedavisi mümkün. Biz de kliniğimizde
bu tedavilerini yapıyoruz" şeklinde konuştu.
"Bağımlılıkla mücadele etmek vatanı savunmakla eşdeğerdir"
Son olarak Dr. Ali Ruhan Çelik, dijital dünyadaki tehlikelerin
bireylerin ihtiyaçlarına saldırdığının altını çizerek, kişinin bu
tuzaklardan önce kendisini, ardından aile bireylerini uzak
tutması gerektiğine dikkat çekti. Çelik, "Kesinlikle büyük bir
seferberlikle bunun üzerine gitmemiz gerekiyor. Çünkü bu çok
büyük bir zihinsel işgal demek. Bağımlılıkla mücadele etmek
vatanı savunmakla eşdeğerdir" diye konuştu.