Çanakkale’de “Şeker Portakalı” sahafının işletmecilerinden Nermin Altay, kitaplara duyduğu tutkuyu ve mesleğe başlama serüvenini anlattı.
İstanbul’dan Çanakkale’ye yerleşen ve özel bir kurumdan emekli olan Altay, sahaflık mesleğine 22-23 yıl önce İstanbul’da açık tezgâhlarda başladığını ve zamanla kendi tezgâhını açtığını söyledi.
Mesleğin zaman içinde büyük değişimler geçirdiğini belirten Altay, “Eskiden sahaf dediğin zaman kıymetli kitap, nadir bulunan danışma kitapları olurdu. Ama şimdi geçinmek zorundayız. Kişisel gelişim, aşk romanları, polisiye gibi kitapları daha çok satmak zorunda kalıyoruz. Eski kitapların değerini bilen azaldı.” dedi.
Altay, bir kitabın değerli olup olmadığını belirlemede tarih, baskı sayısı ve fiziksel duruma dikkat ettiklerini aktararak, “Yeniden basımı olmayan, 50 yılı aşmış, temiz durumdaki kitaplar değerli kabul edilir. Elimizde çok eski Varlık Yayınları, Osmanlıca eserler, Gırgır ve Fırt dergileri gibi yayınlar var. Hatta çok eski VHS kasetler, eski teyp kasetleri bile koleksiyonumuzda yer alıyor” diye konuştu.
-“Kitaplar kendini salmasın diye çay bile yapmıyorum”
Kitapları korumanın da ayrı bir özen istediğini belirten Altay, nem ve sıcaklık dengesinin önemine dikkat çekerek, “Nemden korumak gerekir ama fazla kurutmamak da lazım. Kitaplar için ideal sıcaklık 22-25 derece. 30 dereceyi geçtiğinde kitap kendini salmaya başlar. Ben burada çay bile yapmıyorum, çünkü buhar kitaplara zarar veriyor” ifadelerini kullandı.
Kitapların içinden çıkan hatıraların ayrı bir anlam taşıdığını söyleyen Altay, bu anıları sakladığını belirtti. Altay şunları aktardı:
“Kitapların içinden takvim yaprakları, kartpostallar, karneler, Osmanlı döneminden kalma sınav kâğıtları, telgraflar, fotoğraflar çıkıyor. Bunları koleksiyon yapıyorum çünkü bazı müşteriler özellikle bu izlerin peşinde.”
En değerli bulduğu kitaplardan birinin, ikinci baskısı olmayan Boyut Yayınları’na ait arkeoloji kitapları olduğunu ifade eden Altay, bu eserleri bir müşterisinin kendisine hediye ettiğini söyledi. Ayrıca bir eskiciden bulduğu 8 ciltlik Gırgır dergisi setinin de koleksiyon açısından çok değerli olduğunu kaydetti.
Altay, Çanakkale’de sahaflara yönelik desteklerin yetersiz olduğunu ifade ederek yerel yönetime çağrıda bulunarak, “Türkiye’nin pek çok şehrinde sahaflara açık tezgâh, fuar desteği veriliyor. Ama ben Çanakkale’de bu konuda bir destek görmedim. Yıllar önce fuar için başvuru yaptık, ‘halledeceğiz’ dediler ama bir gelişme olmadı. Haftada bir ya da iki gün, parklarda ya da Halk Bahçesi gibi alanlarda açık kitap tezgâhlarına izin verilmesini çok isterdim.” diye konuştu.
Altay, hasta ablasına baktığı için dükkânı her gün açamadığını, kirayı çoğu zaman cepten ödediğini de belirterek, “Bir kitap fuarı bile bizi kurtarır. Halk Bahçesi bu iş için çok uygun. Küçük bir alan verip açık tezgâh kurmamıza imkân tanınsa hem biz kazanırız hem de halk eski kitaplara ulaşır.” dedi.
“Şeker Portakalı”ndaki kitaplar, Nadir Kitap Evi platformu üzerinden online olarak da satışa sunuluyor.
Haber ve Fotoğraflar: Berkay Koç, Halil İbrahim Yenigüllü, Vahit Can Aycibin, Melike Taşçı
(HABER MERKEZİ)