Çanakkale’nin coğrafi işaretli gururlarından biri olan ünlü domatesi, bu yıl da şehri kırmızı bir telaşa sürükledi. Eylül ayının gelmesiyle birlikte Çanakkale’nin verimli topraklarında yetişen domatesler, hem kışlık hazırlıklar için mutfaklara hem de gastronomi turizmine yön veren restoran ve otellere girdi.
Kazdağları’nın eteklerinde, Ayvacık’ın tarihi Yeşilyurt Köyü’nde yer alan Nadas Otel, bu telaşı fine dining konseptiyle birleştirerek misafirlerine farklı bir deneyim sunuyor. Otelin şefi Çağatay Ateş, kendi bahçelerinde yetişen organik domateslerden hazırladığı salça ve soslarla geleneksel lezzetlere modern dokunuşlar katıyor. Misafirler, domatesin dalından tabağa uzanan hikâyesine otelin mutfağında tanıklık edebiliyor.
Çanakkale domatesi, sadece tadıyla değil, coğrafi işaretli bir ürün olmasıyla da öne çıkıyor. İnce kabuğu, yoğun aroması ve etli yapısıyla özellikle salça ve sos yapımında tercih edilen bu domatesin büyük bir bölümü “Bereketli Troya Ovası” olarak bilinen Kumkale Ovası’nda üretiliyor.
2024 TÜİK verilerine göre Çanakkale’de yaklaşık 420 bin ton domates üretimi gerçekleştirildi. Alüvyal toprak yapısı ve Ege ile Marmara iklimlerinin kesişiminde bulunan bu bölge, Türkiye’nin en verimli tarım havzalarından biri olarak kabul ediliyor.
Eskiden sadece köy evlerinde sürdürülen salça ve sos hazırlığı, günümüzde apartman dairelerinden restoran mutfaklarına, hatta butik otellere taşınmış durumda. Özellikle gastronomi turizminin yükselişiyle birlikte, yöresel üretim süreçleri artık bir deneyim haline geldi.
Nadas Otel bu anlayışı benimseyerek kendi bahçelerinde yetiştirdiği domatesleri hem otelin mutfağında değerlendiriyor hem de konuklarına sürdürülebilir bir gastronomi deneyimi yaşatıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınmış olan Yeşilyurt Köyü, taş sokakları, restore edilmiş taş evleri ve benzersiz doğasıyla dikkat çekiyor. Köyün Antik Yunanca adı Gargara. 1946 yılına ait kaynaklarda Büyükçetmi, 1905 yılına ait Yunanca kaynaklarda ise Büyük Çepni olarak geçiyor.
Assos ve Troya gibi antik kentlere yakınlığıyla da bilinen Yeşilyurt, doğa ve tarihle iç içe bir tatil deneyimi sunuyor.
Temmuz 2021’de kapılarını açan Nadas Otel, Kazdağları’nın doğasından aldığı ilhamla tasarlanmış bir butik otel. 14 odası bulunan tesis, +16 yaş misafirleri ağırlıyor ve her odası farklı bir konseptle dekore edilmiş. Villalar ve odalar, deniz ve orman manzarasına sahip; bazı odalarda şömine ve küvet de bulunuyor.
Otelde sadece konaklama değil, doğa ve gastronomiyi bir araya getiren özgün bir deneyim sunuluyor. Kazdağları’nda yetişen endemik Kazdağı Göknarı ve bölgenin yüksek oksijen oranı, ziyaretçilere adeta Toskana’yı andıran bir atmosfer sunuyor.
Mitolojik hikâyelerle zenginleşmiş Kazdağları, Afrodit, Hera ve Athena’nın katıldığı ve Truva Savaşı’na yol açan güzellik yarışmasına da ev sahipliği yapmış. Zeus’un doğumunun Kazdağları’nda olduğuna inanılırken, Sarıkız Efsanesi de bölgenin en ünlü halk hikâyelerinden biri.
Kazdağları Milli Parkı, Zeus Tapınağı, Truva Müzesi, Hasan Boğuldu ve Mıhlı Şelaleleri, bölgeyi ziyaret edenlerin mutlaka görmesi gereken noktalar arasında yer alıyor.
Çanakkale’nin coğrafi işaretli domatesi, bu yıl da mutfaklarda ve turizm sektöründe başrol oynuyor. Nadas Otel’in şefi Çağatay Ateş’in özenle hazırladığı domates bazlı tarifler, geleneksel tatları modern tekniklerle buluşturarak misafirlerin damaklarında unutulmaz bir iz bırakıyor.
Bu yaklaşım, Çanakkale’nin tarımsal mirasının sadece bir ürün değil, aynı zamanda bir deneyim olarak sunulabileceğinin en etkileyici örneklerinden biri.
(YUSUF SONKURT)