CHP Çanakkale Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun, bir basın toplantısı düzenleyerek; hem Çanakkale'nin mevcut hastane sıkıntısını hem de Kepez'in su sorununa değindi.
Ergun açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün burada, Çanakkale’nin en temel hakkı olan sağlık hizmetine erişimin nasıl bilinçli tercihlerle zorlaştırıldığını, kentin nasıl tepeden gelen kararlarla plansızlığa ve ihmale mahkûm edildiğini konuşmak için toplandık.
AKP iktidarı yıllardır iki şeyle övünüyor: “Sağlıkta kuyrukları kaldırdık” ve “yol yaptık.”
Biz de buradan soruyoruz: Kuyrukları mı kaldırdınız, yoksa hastaneleri mi ortadan kaldırdınız?
1) Hastane yoksa, yolun ve övünmenin anlamı yoktur
AKP iktidarı, devlet hastanesini kent merkezinden alıp şehrin bir ucuna taşıdı. Bugün gelinen noktada Sarıçay’ın kuzeyinde tek bir hastane yoktur. Oysa Çanakkale nüfusunun önemli bir bölümü bu kısımda yaşamaktadır. Kentin ana yaşam alanı hastanesiz bırakılmıştır. Bu yalnızca bir “konfor” meselesi değildir:
Ulaşım meselesidir,
acil sağlık hizmetine erişim meselesidir,
ve en önemlisi deprem gibi bir afette kentin düğümlenecek olması
meselesidir.
Bugün Çanakkale’de insanlar, gece saatlerinde taksi parası
vermemek için ambulans çağırmak zorunda kalıyorsa, bu tabloyu
kimse “başarı” diye anlatamaz. Bu, yanlış sağlık politikaları ve
tepeden inme yerel yönetimlere dayatılan şehircilik tercihlerinin
sonucudur. İstanbul’da Kanal İstanbul’u dayatanlar, Çanakkale’de
ücra bir yere Devlet Hastanesi’ni dayatmıştır.
2) “Kuyrukları kaldırdık” diyorsunuz ama iki hastane yıllardır atıl
Bugün Eski SSK Hastanesi ve kent merkezindeki Eski Devlet Hastanesi yıllardır atıl durumdadır. Bir zamanlar binlerce insanın tedavi gördüğü bu iki büyük kamu yatırımı, göz göre göre çürümeye terk edilmiştir.
3) Ocak ayında verilen sözler nerede?
Buradan hafızaları tazelemek istiyoruz. Geride bırakacağımız 2025 yılının Ocak ayında, AKP milletvekili, meclis üyesi ve o dönem atanmış il başkanı, Sağlık Bakanıyla görüşerek kamuoyuna şu açıklamayı yaptı: “Eski devlet hastanesi 150 yataklı olarak yeniden hizmete açılacak.” Bugün soruyoruz: Ocak ayından bu yana kaç ay geçti?
Nerede proje?
Nerede ihale takvimi?
Nerede sahada bir hareket?
Ne Eski SSK Hastanesi’nde, ne Eski Devlet Hastanesi’nde tek bir
somut adım yoktur. İsimleri adres tanımlarında “Eski” olarak
kalmıştır.
Söz çoktur, icraat yoktur. Çanakkale halkı bu oyalamayı hak etmiyor.
4) Plansız merkezi kararlar kenti düğümlüyor
Sorun yalnızca hastane de değildir; sorun tepeden gelen planlama anlayışıdır. Barbaros Mahallesi Yeni Kordon bölgesindeki öğrenci yurdu yıkılmış, alan boş bırakılmıştır. Kent merkezindeki kamusal bir alanın neden atıl bırakıldığına dair kamuoyuna tek bir net açıklama yapılmamıştır. Buna karşılık, üniversite kampüslerinden ve merkezden kopuk Tekzen diye tarif edilen bölgeye yurtlar yapılmıştır.
Bu tercihler; ulaşımı zorlaştırmakta, kenti düğümlemekte, ortaya çıkan sorunların yükünü yerel yönetimlerin sırtına bırakmaktadır. Sorunu üreten merkezi idare, faturayı yerel yönetime kesmektedir.
5) Su ve baraj meselesi: Sorumluluğu çarpıtmayın
Şimdi gelelim su meselesine ve AKP Merkez İlçe Başkanı’nın açıklamalarına.
Atikhisar Barajı, yaklaşık 50 yıl önce taşkınları önlemek amacıyla yapılmış bir DSİ yatırımıdır. Buna rağmen bugün, bu baraj üzerinden oluşturulan maliyetlerin nasıl hesaplandığı açıklanmadan, bedelin Çanakkale halkının cebine yansıtıldığını görüyoruz. 2025 yılında 35 milyon TL Çanakkale Halkının cebinden kesildi. Bu bedelle 4 adet tam teşekküllü otobüs alınabilirdi. Bu bedeller her sene kesilmeye devam edecek. Nereye gideceği de belli değil.
Üstelik AKP Merkez İlçe Başkanı çıkıp, barajı ve su sorununu sadece belediyelerin sorumluluğu gibi göstermeye çalışmaktadır. Bu yaklaşım, sorumluluğu yanlış yere yönelten ve kamuoyunu yanıltan bir yaklaşımdır. Bugün Çanakkale Belediyesi teknolojik gelişmeler doğrultusunda uzun yıllardır kente sağlıklı ,1. Kalite ve içilebilir su sağlamaktadır. Yeni arıtma tesislerine, yenilenen su deposu yatırımlarına baktığınızda art niyetli değilseniz, bunu kolaylıkla görebilirsiniz. Şimdi buradan açıkça soruyoruz:
50 yıl önce yapılmış bir barajın maliyeti bugün hangi yöntemle
hesaplanmaktadır?
Bu hesabın hukuki ve teknik dayanağı nedir?
İsale hattı gibi devletin asli sorumluluğunda olan bir iş neden
tamamen belde belediyesine yıkılmaktadır?
Madem “baraj belediyenindir” deniyor; o zaman DSİ yazısını silin,
barajın üzerine Çanakkale Belediyesi yazın. Sorumluluğu da
yetkiyi de netleştirin. Ama bunu zaten ilk genel seçimde halkımız
yapacaktır. Halkın iktidarı kurulacaktır. Sadece kentimizde
değil, tüm ülkede adalette, ekonomide, planlamada, sağlıkta
yarattığınız bütün olumsuzluklara dur denecektir. Halkımız,
Cumhurbaşkanı adayımız ve hükümet kadrolarını liyakatla ve
adaletle yönetmek üzere seçecektir.
6) Çanakkale algı değil, sorumluluk istiyor
Sağlıkta hastaneyi kentten koparıp, suda bütün sorumluluğu belde belediyesine yıkıp, sonra “Ama biz toplantı yaptık” deyip işin içinden çıkamazsınız. Çanakkale artık algıdan yorulmuştur.
Bütün bunlar, hiçbir zaman kazanamadığınız ve halkımızın da sizin anlayışınıza teslim etmeyeceği yerel iktidarları cezalandırma hırsı mıdır? Bu kent iktidardan silkelenme değil hizmet, planlama ve sorumluluk beklemektedir. Madem iktidar sizsiniz gereğini yapın, yapamıyorsanız bırakın.
SOMUT TALEPLERİMİZ
Sarıçay’ın kuzeyinde bulunan Eski SSK ve Eski Devlet Hastanesi
binaları için, Ocak ayında verilen sözlere uygun biçimde, somut
ve kamuoyuna net bir takvim açıklayın. Yıllardır atıl bırakılan
bu iki hastaneyi daha fazla çürümeye terk etmeyin.
Kepez’de su meselesinin çözümü için İsale hattı yapımında devlet
kaynağını ve İller Bankası desteklerini Kepez Belediyesi’ne
sağlayın. Belediyeyi bu ekonomik yük karşısında taşınmazlarını
değerlendirmeye çalışarak zaman kaybetmesini izlemeyin. Merak
etmeyin bu halktan nasıl 50 yıl önceki barajın parasını
kesiyorsanız, belediyelerimiz kaynaklarıyla o kredileri de
öder.
Erişimin en zor olduğu yere taşıdığınız Tekzen Bölgesindeki
yurtlardan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi kampüslerine direk
servis sağlayın.
Silkelemekle halkı terbiye etmeyi birbirine karıştırmayın, yerel yönetimlere köstek olmayın. Çanakkale’nin ihtiyacı bu içinde bulunduğumuz polemik değil, kamusal sorumluluktur.”
Açıklamaya CHP İl Başkanı Levent Gürbüz ve İl Genel Meclisi Halil Ertuğrul'un yanı sıra il ve ilçe yöneticileri de katıldı.
(HABER MERKEZİ)