VM Medical Park Gebze Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Talip Karaçor, adet sancısının kadınlarda sık görülen bir durum olduğunu ancak şiddetli ve sürekli ağrıların altta yatan başka bir hastalığın habercisi olabileceğini ifade etti.
Normal kabul edilen adet ağrılarının özelliklerine değinen Karaçor, "Bazı kadınlar hiç adet ağrısı yaşamazken, çoğunda hafif ya da orta düzeyde ağrılar olur. Adetten 1-2 gün önce başlayan, adet bitimiyle geçen, kasık ve bel bölgesinde kramp tarzında hissedilen ve ağrı kesicilerle hafifleyen ağrılar normal kabul edilir. Ancak adet bitiminden sonra da devam eden, ağrı kesicilere cevap vermeyen ve kişinin iş, okul ve sosyal hayatını olumsuz etkileyen ağrılar normal değildir" dedi.
Şiddetli adet sancısının endometriozis ile yakından ilişkili
olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Karaçor, şu bilgileri verdi:
"Endometriozis hormon bağımlı bir hastalıktır. Bu nedenle adet
dönemindeki hormonal değişiklikle birlikte ağrı şiddetlenir. Her
adet döneminde tekrar eden ve giderek artan sancılar
endometriozisin en sık görülen bulgularındandır. Ayrıca cinsel
ilişki sırasında ağrıya ve bağırsak düzeninde bozulmalara da yol
açabilir. Adet sancısı genellikle kasık ve bel bölgesinde
sınırlıdır, adet bitiminde sona erer ve ağrı kesicilerle
hafifler. Endometriozis ağrısı ise adetten önce başlar, adet
bitiminden sonra da devam edebilir. Kasık ve bel dışında makata,
bacaklara ve karın bölgesine yayılabilir. Çoğu zaman ağrı
kesicilerle de geçmez."
Endometriozisin üreme çağındaki kadınlarda, özellikle 18-50 yaş
arasında sık görüldüğünü aktaran Talip Karaçor, "Aile öyküsü de
önemli bir risk faktörüdür. Özellikle annesinde, kardeşinde veya
teyze, hala gibi yakın akrabalarında endometriozis öyküsü bulunan
kadınlar daha yüksek risk altındadır" diye konuştu.
Tanıda gecikmeler yaşanabildiğini, çünkü şiddetli ağrıların
normal adet sancısı olarak düşünüldüğünü dile getiren Karaçor,
hastanın öyküsü, jinekolojik muayene, ultrason ve MR gibi
yöntemlerin ardından kesin tanının laparoskopi (kapalı ameliyat)
ile konulduğunu belirtti.
Tedavinin hastanın yaşına, çocuk isteğine ve şikayetlerine göre
planlandığını kaydeden Doç. Dr. Karaçor, sözlerini şöyle
tamamladı:
"İlaç tedavisiyle birçok hastada ağrılar azalır, yaşam kalitesi
artar. Ancak, çikolata kisti gibi durumlarda cerrahi tedaviye
ihtiyaç duyulabilir. Kapalı yöntem laparoskopi ile endometriozis
odakları çıkarılır ve yapışıklıklar açılır. Ağrı kesicilere yanıt
vermeyen şiddetli sancılar, yoğun pıhtılı kanamalar ve sosyal
yaşamı olumsuz etkileyen durumlar mutlaka jinekoloji uzmanı
tarafından değerlendirilmelidir"