Kayserili Ahmetpaşa Caddesi üzerinde yükselen görkemli yapı kente gelenleri kendine has bir zarafet ile karşılıyor. Günümüzde Devlet Güzel Sanatlar Galerisi olarak hizmet verse de halk arasında daha ziyade Madam Hettie'nin evi olarak bilinen bu yapı farklı dönemlerde “İngiliz Konağı” ve “Necip Paşa Köşkü” adlarıyla da anıldı. Uzun yıllar ihmal edilen ancak taşıdığı kültürel mirasla yıkılmaktan kurtarılan konak, bugün geçmişin zarafetini çağdaş sanatla buluşturan bir merkez olarak hizmet veriyor.
Osmanlı'dan İngiliz Tebaasına Uzanan Yolculuk
Tarihi kayıtlara göre, konak arazisinin ilk tapusu 1884 yılına (Hicri 1300) kadar uzanıyor. O dönemde Fatih Sultan Mehmet Vakfı’na ait bir vakıf tarlası olan arazi, daha sonra Osmanlı subayı Bahrisefit Boğazı Topçu Livası Necip Paşa tarafından satın alındı. Paşa'nın ismi bugün hâlâ konakla birlikte anılıyor.
Paşa’nın vefatının ardından mülk, 1900 yılında İngiliz vatandaşı Alfred R. Grech’e satıldı. Malta kökenli Grech ailesi, 1860’lı yıllardan itibaren Çanakkale Boğazı'nda gemicilik ve denizcilik faaliyetleriyle tanınıyordu. Ailenin önde gelen isimlerinden Alfred Grech, 1908-1914 yılları arasında ABD'nin Çanakkale konsolosluğunu da yürütmüştü.
Çanakkale'nin Renkli Siması: Madam Hettie
1902 yılında Çanakkale’de doğan Henriette Beatrice Grech, namıdiğer Madam Hettie ya da halk arasındaki adıyla Madam Kety, yaşamının büyük kısmını bu konakta geçirdi.
Bir Konağın Sanata Dönüşen Hikâyesi
Madam Hettie'nin vefatının yıllar geçti. 1976 yılında Kültür Bakanlığı tarafından tescillenerek koruma altına alınan konak, 1988’de Devlet Güzel Sanatlar Galerisi olarak tahsis edildi. Yapılan restorasyon ve teşhir düzenlemelerinin ardından, 18 Mart 1990’da Çanakkale Savaşları’nın 75. yıldönümünde halkın ziyaretine açıldı.
Bugün ise bu tarihi yapı, klasik müzecilik anlayışının ötesine geçerek çağdaş ve klasik sanatın buluşma noktası olarak haftanın her günü ziyaretçilerini ağırlıyor. Sergilerden atölyelere, kültür sohbetlerinden sanatsal performanslara kadar pek çok etkinliğe ev sahipliği yapan galeri, geçmişle bugünü aynı çatı altında buluşturuyor.
Bir zamanlar bir ailenin yaşam alanı olan bu konak, bugün bir kentin hafızası ve sanatın evi. Madam Hettie’nin sıcak anıları, sanatla iç içe bu duvarlarda yaşamaya devam ediyor.
(HADİYE AYŞE İRİM)