Menopoz, kadın yaşamında doğal bir biyolojik süreç olarak kabul
edilir ve yalnızca üreme fonksiyonunun sonlandığı bir dönem
değildir. Bu süreç fiziksel, psikolojik ve sosyal yönleriyle tüm
kadın sağlığını etkileyebilir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Doç. Dr. Cihan Karadağ, menopozun kadın cinsel sağlığı için bir
son değil, yeni bir başlangıç olduğuna dikkat çekiyor.
Menopoz, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yumurtalık faaliyetlerinin
sona ermesi ve aylık menstrüasyon döngüsünün kalıcı olarak
durması ile tanımlanır. Doç. Dr. Cihan Karadağ, "Menopoz, üreme
yeteneğini kaybetmek olarak değerlendirilmemeli; aksine, kadın
bedeninin üreme sistemini yeniden şekillendirdiği bir dönem
olarak ele alınmalıdır" diyerek sürecin kapsamını açıklıyor.
Menopoz öncesi dönem değişimin başlangıcıdır
Kadın sağlığında menopozun üç aşamada incelendiğini belirten Doç.
Dr. Cihan Karadağ, "Premenopoz, menopoz ve postmenopoz.
Premenopoz dönemi, genellikle 45-47 yaşlarında başlar ve adet
düzensizlikleri, sıcak basmaları, gece terlemeleri gibi
belirtilerle kendini gösterir. Premenopozda görülen belirtiler
genel olarak; adet düzensizlikleri, sıcak basması ve gece
terlemesi, cilt yapısında izlenen değişiklikler ve hormonal
dalgalanmalardır. Bu dönemde kadınların tüm detaylarıyla doğru
bilgilendirilmesi ve gerekli durumlarda profesyonel destek alması
önemlidir."
-Belirtiler, yaşam kalitesini etkileyebilir
Menopoz döneminde premenopozda başlayan belirtiler devam
edebileceğini belirten Doç. Dr. Cihan Karadağ, "Yaklaşık yüzde 75
oranında sıcak basmaları ve gece terlemeleri gözlenir. Bu durum
menopoz dönemindeki kadınların yüzde 53’ünde uykusuzluk sorununa
yol açabilir. Ayrıca ürogenital sistemde değişiklikler yaşanır;
sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, stres inkontinansı,
vajinal kuruluk ve ilişki sırasında ağrı gibi problemler
görülebilir. Bu sorunlar hem fiziksel sağlığı hem de özgüveni
etkileyebilir, bu nedenle bütüncül bir yaklaşım gereklidir"
ifadelerini kullandı.
Menopozla birlikte vücutta hormon ve mineral kayıpları meydana
gelir. "Sağlıklı bir menopoz süreci için replasman tedavileri ile
eksik hormon ve minerallerin yerine konması önemlidir" diyen Doç.
Dr. Cihan Karadağ açıklamalarını şu sözlerle tamamladı:
"Replasman tedavileri sayesinde kemik dokusu güçlendirilir, sıcak
basmaları ve gece terlemeleri kontrol altına alınır ve kalp-damar
hastalıkları gibi riskler azaltılır. Menopozun fiziksel ve
zihinsel bir süreç olarak ele alınması, tedavi seçeneklerini
doğru belirlemede kritik rol oynamaktadır. Alanında uzman
hekimlerce yapılan bütüncül bir tedavi planıyla menopozun yol
açtığı olumsuz etkiler hafifletilir, osteoporoz ve yüksek
kolesterol gibi ek riskler kontrol altına alınır. Böylece menopoz
dönemi ‘gençliğin bir başka dönemi’ olarak yaşanabilir.