yandexmetrikacounter
Karın şişliğinin diyetle geçeceğini sandı: | Çanakkale Olay

Karın şişliğinin diyetle geçeceğini sandı: 5 kiloluk kist çıktı

İstanbul'da yaşayan 24 yaşındaki genç kadın, karın şişliği ve gaz sancısı şikâyetleriyle doktora başvurdu. İlk başvurduğu merkezde sorunun sindirim sisteminden kaynaklı olduğu düşünülerek kendisine diyet programı önerildi. Ancak şikâyetleri aylar içinde artınca başka bir merkezde yapılan detaylı muayenede karnında 45 santimetre büyüklüğünde ve 5 kilogram ağırlığında kist tespit edildi. Genç kadının başarılı operasyonla karnındaki kist alınarak, doğurganlık şansı korundu.

152

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Serhat Şen, hastanın tanı sürecinin zorluklarına dikkat çekerek, "Hasta bize geldiğinde karnı oldukça şiş ve zayıflamıştı. Daha önce bağırsak problemi sanılarak diyet önerilmiş. Yumurtalıktan kaynaklanan kitleler genellikle sindirim sistemi rahatsızlıklarıyla karıştırılabiliyor. Bu nedenle hasta da bir süre özel beslenme programıyla durumu idare etmeye çalışmış. Meslek hayatımda gördüğüm en büyük kitleydi. Karın içinde geniş bir alan olduğu için fark edilmesi zor olabiliyor" dedi.

"Geç fark edilmesinin nedeni hareketsiz yaşam tarzı"

Hastanın ameliyat süreci hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Serhat Şen, "Kitle, bağırsakları sıkıştırdıkça kendine yer bulabiliyor. 40-45 santimetreye ulaşmasa da 10-15 santimetreye büyüdüğünde belirtiler ortaya çıkmaya başlıyor. Belirtilerin geç fark edilmesinin nedeni, hareketsiz yaşam tarzı ve düzenli kontrole gitmemesi. Çok hareketsiz kaldığımızda bedenimizdeki değişimleri anlamakta zorlanabiliyoruz. Yıllık kontroller, özellikle adetten sonra ultrasonla yapılmalı; bu çok önemli. Bu kadar geç fark edilmesi nadir bir durum ancak olabildiğini göstermesi açısından çarpıcı" dedi.

"Ameliyat 20-25 dakika sürdü"

"Ameliyatlarda ekip çalışması kritik önem taşıyor" diyen Dr. Öğr. Üyesi Serhat Şen, "Üniversite hastanesi olmamız nedeniyle elimiz güçlü. Ameliyata, organ korumaya yönelik hazırlıklı giriyoruz. Karnı diklemesine kestiğimiz prosedür 20-25 dakika sürüyor ve kitle hızlıca çıkarılıyor. Hastanın yaşı genç, bu nedenle kanser beklemiyoruz. Ameliyat hem güzel hem de hızlı geçti. Hasta artık yürüyebiliyor ve normal sürecine döndü. Yarın evine gidecek, bir hafta sonra işine başlayacak. Korkulacak bir durum yok" şeklinde konuştu.

"Yıllık kontroller yapmak şart"

Kistlerin her yaşta görülebildiğini, özellikle de üreme çağında daha sık ortaya çıktığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Serhat Şen şunları söyledi:
"Yumurtalık, her ay 2 santimetrelik kistleri oluşturup atan bir kist fabrikası gibidir. Uyku düzensizlikleri, beslenme hataları ve hareketsiz yaşam gibi faktörler, kistlerin kaybolmayıp büyümesine neden olabilir. Yıllık kontroller yapmak şart. Büyük şehirlerde yaşıyorsak farkında olmadan kist üretme eğilimimiz artıyor. Adet düzeni genellikle bozulur ancak bu vakada 45 santimetreye kadar bozulmamış."

"En sık görülen belirtiler sindirim problemleri"

"En sık görülen belirtiler sindirim problemleridir. Bu nedenle kistler genellikle sindirim hastalıklarıyla karıştırılıyor" ifadelerini kullanan Dr. Öğr. Üyesi Serhat Şen, "Ağrı, karında yaygın bir gaz sancısı gibi hissediliyor. Yeni başlayan kabızlık, gaz ve giderek artan şişkinlik varsa altında genellikle yumurtalık problemleri yatıyor özellikle üreme çağında. Hastanın yaşı 24, bu biraz atipik. 40'lı yaşlarda yumurtalık kitlelerini görmeye alışkınız ancak 7'den 70'e her kadında kist olabilir" dedi.

"Yumurtalığa yapılan her müdahale rezervden bir miktar eksiltir"

Dr. Öğr. Üyesi Serhat Şen, "Hastanın belirttiği dört ay kitleyi fark ettiği süreyi kapsıyor. Gerçek süreyi söylemek zor, en az bir yıl sürmüş olabilir. Kitle büyüdükçe çevresindeki kapsül inceliyor. Bir travma (örneğin yumruk ya da çarpma), kapsülün patlamasına ve içeriğin karın içine boşalmasına neden olabilir. 4-15 santimetre arasında kitle dönebilir ve çürüme başlayabilir. Ani ağrı veya kanama da görülebilir. Yumurtalığa yapılan her müdahale rezervden bir miktar eksiltir" dedi.

"Cerrahi müdahale gerekiyorsa yapılmalı"

Bu vakada sağ yumurtayı tamamen çıkarmak zorunda kaldıklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi Serhat Şen, "Çünkü sağlıklı doku kalmamıştı. Sol yumurtası ve tüpü sağlam; bu nedenle hastanın çocuk sahibi olmasında sorun yok. Yumurtalık cerrahisinde yüzde 100 rezerv koruması hedefleniyor ve bu çocuk sahibi olma ihtimalini engellemiyor. Müdahale ihtimali azaltsa da tamamen yok etmez. Korkuya gerek yok; müdahale gerekiyorsa yapılmalı" şeklinde konuştu.

"Gaz ve şişkinlik geçmeyince bağırsak sandım"

Yaşadığı süreci anlatan hasta ise, "Şikayetlerim mayıs ayında başladı. Gaz, kramp ve karın şişliğim oluyordu ama sıcak duş alınca geçiyordu. Diyet yaptım, süt ve karbonhidratı kestim ama düzelmedi. Doktora gittiğimde bana irritabl bağırsak sendromu teşhisi koydular. Düşük FODMAP diyeti uyguladım ama bir süre sonra karnım sertleşti. Sabah yumuşak olan karın artık hiç inmiyordu" ifadelerini kullandı.

"Ağrılar artınca bunun sadece gaz olmadığını anladım"

Hasta, ağrıların artmasıyla yeniden doktora başvurduğunu anlatarak, "Sağ tarafımda yoğun ağrı başladı, geceleri dönemiyordum. Organlarımın sıkıştığını hissettim. Bağırsak değil başka bir şey olduğunu anladım. Kadın doğuma yönlendirildim, orada kist tespit edildi" dedi.

"Yeni evliydim, çocuk sahibi olamayacağım diye korktum"

Tedavi sürecinin kendisini hem fiziksel hem duygusal olarak zorladığını ifade eden hasta, "Kist olduğunu duymak çok moral bozucuydu. Patlama riski ve çıkarılma zorunluluğu beni çok korkuttu. Yeni evliydim, çocuk sahibi olamayacağım endişesini yaşadım ama doktorum süreci çok iyi yönetti. Şimdi ağrım yok, rahatım" diye konuştu.

(İHA)
Paylaş