Türkiye genelinde hava sıcaklıklarının hissedilir derecede yükselmesiyle birlikte kene popülasyonu da hızla artıyor. Özellikle Orta Anadolu'da artan hava sıcaklıklarıyla beraber yoğunlaşan kene vakaları, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı riskini de beraberinde getiriyor. Uzmanlar, kenelerin insan ve hayvanlardan kan emerek beslenmeye başladığı bu dönemde vatandaşların dikkatli olması ve önlem alması gerektiğini vurguluyor. Özellikle haziran ayının ortasından itibaren yaşanan sıcaklık artışının kenelerin doğaya yayılmasını hızlandırdığını söyleyen Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Çetin, vatandaşları uyardı.
"Keneler sıcaklık artmadan yumurtadan çıkmaz"
Prof. Dr. İlhan Çetin, bu yıl haziran ayının ortalarına kadar
bölgenin bol yağış aldığını ve havaların serin geçtiğini
söyleyerek, "12-13 Haziran tarihlerinden itibaren ciddi bir
ısınma gördük. Kenelerin yumurtadan çıkmaları, hava sıcaklığıyla
yakından ilişkilidir. Hava, belli bir sıcaklığa ulaşmadan keneler
yumurtadan çıkmaz. Bu dönemde de gerçekten çok fazla kenenin
yumurtadan çıktığı, tabiata yayıldığı, insanlara ve hayvanlara
tutunmak suretiyle onlardan beslendiğini görüyoruz. Çok sayıda
kene ısırma vakalarını, hem kendi hastanemizde hem de çevre
hastanelerde görmekteyiz. Havalar ısındıkça, haziran, temmuz,
ağustos, eylül aylarında kene ısırma vakalarını daha fazla
görüyoruz. Mart ve nisan aylarında daha az, ekim ve kasım
aylarından itibaren de azaldığını görebiliriz" diye konuştu.
"Kenelerin 4 fazı var"
Kenenin biyolojik döngüsünü anlatan Çetin, "Kenenin 4 fazı
vardır. Bu 4 fazdan birbirlerine geçerken, ya insandan ya da
hayvandan kan emmek ister. Sıcak havalarda kan emme ihtiyaçları
daha fazla arttığı için hem hayvanlara hem de insanlara doğru
gelip onlardan tutunarak kan emme ve ısırma riski daha yüksektir.
Keneler yumurtadan çıktıktan sonra, biz ona larva diyoruz, nimf
haline gelebilmesi için beslenmesi gerekiyor. Bu esnada sürüngen
olabilen tavşan, kirpi ve fare gibi hayvanlardan beslenmek
suretiyle onlardan kanı emer. Çünkü larva hali çok küçüktür ve
daha küçük hayvanlara tutunma ihtimalleri daha yüksektir. Küçük
hayvanlardan düştükleri esnaya, aç nimf diyoruz. Nimflerinde bir
üst aşamaya geçerek, erişkin hale gelebilmeleri için beslenmeleri
gerekiyor. O vakitte ise vahşi hayattaki tilki, ayı ve domuz gibi
hayvanlara daha fazla tutunuyorlar. Bu hayvanlardan da
bırakıldığı zaman, erişkin olabilmeleri için tekrardan bir
şekilde tutunmaları gerekiyor. O dönemde de hayvanlardan evcil
hayvanlara, koyundan sığıra ve o bölgede bulunan hayvan cinsine
göre hayvanlara veya insanlara tutunarak tekrardan karnını
doyuruyor" şeklinde konuştu.
"1 kene, 10 bine yakın yumurta bırakabiliyor"
Kenelerle mücadelenin en etkili yolunun erken müdahale olduğunu
vurgulayan Çetin, "Kene, erişkin olduğunda çiftleşiyor. Erişkin
kene yumurtluyor. 1 kene, 10 bine yakın yumurta bırakabiliyor.
Eğer kene yumurtalarını bırakmadan önce hayvanların üzerindeyken
bir şekilde bertaraf edilebilirse, keneye karşı yapabileceğimiz
en büyük mücadeleyi yapmış oluruz" dedi.