Ülke genelinde mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıkları insan sağlığı açısından oluşturduğu birçok riski de berberinde getiriyor. Uzmanlar özelikle çocuklarda ve bebekler görülen ishal vakaları ile birlikte vücutta yaşanan sıvı kaybının yaz ayalarında daha çok risk oluşturduğunu dile getiriyorlar. İshal vakarlına kusma, dışkıda kan ve mukus görme durumunda hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini dile getiren Medicana Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatih İbrahim Arabacı, "İshal özellikle 0-5 yaş grubundaki çocuklarda rastlanan ve en sık ilk 2 yaş içerisinde çocuk ölümlerine sebep olabilen bir hastalıktır. İshal, özellikle virüs kaynaklı ise çoğu zaman kendi kendine düzelir. Bu durumda ateş görülüyorsa, ateş düşürücü ilaçlar kullanılabildiği gibi, gerektiğinde antibiyotik ve anti-paraziter ilaçlar da alınabilir. Tedavinin temel prensibi sıvı ve mineral kaybının yerine yenisinin konmasıdır" şeklinde konuştu.
"Bebeklere ishal kesici ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır"
Bebeklerin biberonlarının ve emziklerinin düzenli olarak
temizlenmesi gerektiğini dile getiren Arabacı, "Anne sütü almayan
bebeklerde, ishale çabuk yakalanma ve daha fazla ölüm
görülmektedir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal durumu
oluşursa, anne sütüne mutlaka devam edilmeli ve bebek daha sık
emzirilmelidir. Anne sütü almayan bebeklerde ise, normalde
aldıkları süt ya da mamalara devam edilmelidir. Kusma ve ishalle
kaybedilen sıvı ve mineraller, oral replasman sıvıları, bağırsak
florasını düzenleyen probiyotik içeren tozlar kullanılarak
giderilebilir. Bebeklere ishal kesici ilaçlar kesinlikle
kullanılmamalıdır. Bebek mamayla besleniyorsa mama suyu mutlaka
kaynatılmalı, biberon ve emzikler sterilize edilmelidir.
Yiyecekler buzdolabında saklanmalıdır. Musluk suları ve kaynağı
bilinmeyen sular tüketilmemeli, çiğ sebzelerle hazırlanmış salata
ve meyvelerin tüketiminde dikkatli olunmalıdır. Kabuğu
soyulabilen gıdalar soyularak, soyulamayanlar ise iyice yıkanarak
yenmelidir. Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri
tüketilmemelidir. Gıdaların uygun şartlarda saklandığından emin
olunmalı, eller sık sık yıkanmalı, ishalli bireylerle temastan ve
aynı eşyaların kullanımından kaçınılmalıdır" diye konuştu.
"Yağ ve lif açısından zengin gıdalardan uzak durulmalıdır"
Vücuttaki sıvı kaybı dengelene kadar asitli, ambalajlı ve yağlı
gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirten Arabacı, "Su,
ayran, yoğurt, çorba, komposto benzeri sıvı tüketimi
artırılmalıdır. İshal düzelene kadar yağsız ve posasız gıdalar
alınmalı, bağırsakların daha fazla çalışmasına sebep olan yağ ve
lif açısından zengin gıdalardan uzak durulmalıdır. Salata, kuru
yemiş, katkı maddesi içeren ambalajlı gıdalar, çikolata, asitli
içecekler ve kızartmalar, ishal düzelinceye kadar asla
tüketilmemelidir. Meyve tüketiminde şeftali, muz, katı
yiyeceklerde yağsız makarna, haşlanmış patates, patates püresi,
pirinç pilavı, haşlanmış yağsız et ve tavuk yenilebilir.
Vücuttaki su kaybı hafif ve orta derecede olan çocuklarda,
belirli oranlarda şeker ve tuz içeren su karışımı ağızdan
verilebilir. Ağır vücut sıvısı eksikliğinin olduğu vakalarda ya
da ağızdan yeterli miktarda sıvı alınamadığı durumlarda, damardan
sıvı ve elektrolit takviyesi tedavisi uygulanmaya başlanmalıdır.
Bu durumda çocuğun tedavisinin hastanede yapılması gerekmektedir"
dedi.