havadurum
Nevin Yüksel

nevin@canakkaleolay.com

MÜSİLAJ-DENİZ SALYASI

2238
Denizde görüntü kirliliğine ve kötü kokuya sebep olan müsilaj yani halk arasında deniz salyası Marmara Denizini tehdit etmekte. Virüsü atlatmaya çalıştığımız dönemde karşımıza çıkan sorun müsilaj".Dünya da her yerde görülebilen besinler üzerinde etkileri olan bölgede balıkçılığı, deniz turizmini ve insan sağlığını olumsuz etkileyen bu salya, denizdeki mikroorganizmaların artması sonucu organik bileşiklerle oluşuyor. Denizde artış gösteren mikroorganizmaların salgıladıkları organik bileşikler suyla temas ettiklerinde şişer ve gözle görünür hale gelen bu organizmalar salyayı oluşturuyor. Balık yumurtalarını ve hayvansal besinleri sarmalayarak canlı çeşitliliğini ciddi oranda azaltıyor.
Müsilaj, hemen hemen tüm bitkiler ve bazı mikroorganizmalar tarafından üretilen kalın, yapışkan bir maddedir. Biyolojik ve kimyasal birçok koşulun bir araya gelmesiyle oluşur. Bitkilerdeki müsilaj, su ve gıdanın depolanmasında, tohum çimlenmesinde ve zar kalınlaşmasında rol oynar. 
 
Müsilaj, Marmara`da ilk kez 2007-2008 yıllarında görülmüştür. Ancak o dönem şimdikinden çok daha yoğundur. Marmara Denizi`nde son aylarda sık görülmeye başlanan müsilaj, İstanbul`da Kartal ve Pendik Sahili`ni de kaplamıştır. Müsilaj, Marmara`da ilk kez 2007-2008 yıllarında görülmüştür. Ancak o dönem şimdikinden çok daha yoğundur. Çanakkale, Balıkesir, Büyükada ve Kocaeli Sahilleri`nde de görülen deniz salyaları, denizde renk değişimine ve yoğun kokuya neden olmuştur. Müsilaj oluşumunda 3 temel faktör vardır. Deniz sıcaklıklarının ortalama sıcaklıkların üzerinde olması. Denizdeki kirlilik oranının artması. Denizin durağan olması. 
 
Marmara Denizi çevresinde yaklaşık olarak 25 milyon insan yaşamaktadır. Bu endüstri ve nüfusun atıklarının tamamı doğrudan veya dolaylı olarak Marmara Denizi`ne bırakılmaktadır ve bu atıklar yüksek oranda azot ve fosfor içeriyor. Bundan dolayı denizin besin elementleri ve besin tuzlarının miktarı artıyor.
 
Azotu ve fosforu tüketmek için çoğalıyorlar. Bunların çoğalması sonucunda ortaya salgılar salınmaya başlıyor. Bu salgılar bakteriler için çok uygun bir ortam oluştururlar. Bu nedenle bir kümelenme gerçekleşiyor ve müsilaj dediğimiz olay ortaya çıkıyor. Sümüksü kaygan bir yapı olan müsilaj, deniz salyası olarak da bilinir. Yüzeyden başlayarak 30 metre derinlere kadar devam ediyor. Denizin derinlerinde yüzeyden daha fazla bulunuyorlar. Bir kısmı parçalanarak yüzeye çıkarlar, bir kısmı da dibe çökerler.
 
Müsilaj, denizin derinlerinde yüzeyden daha fazla bulunmaktadır. Bir kısmı parçalanarak yüzeye çıkarken bir kısmı da dibe çökmektedir. Parçalanma sırasında sudaki oksijeni kullandığı için çözünmüş oksijen miktarında azalmaya, diğer canlıların alanlarını örterek ekolojik tahribatlara sebep olmaktadır. Dibe çökenler ise dipteki yaşamı tehdit etmektedir. (Vatozlar, kalkan balığı, pisi balığı gibi.)
 
Öte yandan müsilajın oluşmasında etkili olan bazı türler, toksin içermektedir. Bunlar da solungaçla nefes alan bazı canlılar için risk oluşturmaktadır. Ancak bu tip canlılar genellikle bu tehlikeyi sezdikleri zaman bu bölgeden kaçmaktadırlar. Bu da canlılarda ve biyoçeşitlilikte azalmaya neden olmaktadır..
 
Sıcaklıkların arttı. Hiçbir atığı denize atmamamız gerekiyor. Hepimiz bu süreçte tedbirli olursak bu sorunun da ortadan kalkma süresi kısa olur. 
 
KAYNAK: https://www.cevremuhendisligi.org/index.php/86-haberler/yazar-snc/1596-musilaj-deniz-salyasi