Özel Keşan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ragıp Taş, tüm dünyada farkındalık ayı olarak kabul edilen Ekim ayında, meme kanserine dikkat çekerek erken tanının hayati önemini bir kez daha hatırlattı. Dr. Taş, hızla değişen yaşam tarzının hastalığın görülme sıklığını artırdığını ve genç yaşlara kaydırdığını belirterek, Türkiye'ye özgü verilerle kritik bilgiler paylaştı.
Batı ve Doğu Arasında Görülme Sıklığı Farkı
Meme kanserinin kadınlarda en sık rastlanan kanser türü olduğunu belirten Dr. Ragıp Taş, erken teşhis ile tedavi şansının son derece yüksek olduğunun altını çizdi. Türkiye genelinde her yıl yaklaşık 25.000 kadına meme kanseri teşhisi konulduğunu bildiren Taş, coğrafi bölgeler arasındaki farklılığa dikkat çekti. Batı illerinde görülme sıklığı yaklaşık 50/100.000 iken, bu oranın Doğu'da 20/100.000 civarında olduğu kaydedildi.
Ortanca Yaş 50, Ancak Genç Hastalar Artıyor
Dr. Taş'ın paylaştığı Türkiye verilerine göre, meme kanseri tanısı alan hastaların ortanca yaşı yaklaşık 50 civarında. Ancak uzman, bazı çalışmaların Türkiye’de hastalığın daha genç yaşlarda ortaya çıktığını gösterdiğini ve 40 yaş altı kadınlardaki meme kanseri oranının yaklaşık %20 olarak bildirildiğini ifade etti. En yoğun kümelenmenin ise 45-49 yaş grubunda olduğu belirtildi.
Bu artışın nedenlerini değerlendiren Dr. Taş, "Hızlı, kaygılı ve endişeli modern hayat tarzı, kötü alışkanlıklarla desteklendiğinde sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Geçmişte çok doğum yapma ve emzirme gibi faktörler sayesinde meme kanseri ülkemizde daha az görülüyordu. Artık biz de kalkınmış ülkeler seviyesinde risk taşıyoruz," yorumunu yaptı.
Risk Azaltmada 8 Altın Kural
Dr. Ragıp Taş, meme kanserini tamamen önlemek mümkün olmasa da, riski azaltmanın ve erken tanının sağlanmasının mümkün olduğunu vurgulayarak yapılması gerekenleri sekiz maddede sıraladı:
Düzenli Kontrol: 20 yaşından itibaren aylık kendi kendine muayene
ve 40 yaşından sonra düzenli mamografi taraması şart. Aile öyküsü
olanlar daha erken başlamalı.
Sağlıklı Beslenme: Akdeniz tipi beslenmeyi (sebze, meyve, tam
tahıl, zeytinyağı) tercih edin; kırmızı et, işlenmiş gıda ve
aşırı yağ tüketiminden kaçının.
Fiziksel Aktivite: Haftada en az 150 dakika orta düzey egzersiz
(yürüyüş, yüzme vb.) hormon dengesini korur.
Kötü Alışkanlıklardan Kaçınma: Sigara ve aşırı alkol tüketimi
meme kanseri riskini doğrudan artırır.
Sağlıklı Kilo: Özellikle menopoz sonrası dönemde obezite risk
faktörüdür. VKİ'yi normal aralıkta tutmak koruyucudur.
Emzirmek: Uzun süreli emzirme (özellikle 12 ay ve üzeri) doğal
koruyucu bir faktördür.
Genetik Danışmanlık: Ailede genç yaşta kanser öyküsü varsa
(BRCA1/BRCA2) genetik test ve erken/sık tarama planı
önerilir.
Vücudunuzu Tanıyın: Memede sertlik, akıntı, çekilme veya şekil
değişikliği fark edildiğinde hemen bir genel cerraha başvurun.
"Bekleyeyim geçer" demenin ölümcül sonuçları olabilir.
Dr. Taş, son olarak tüm kadınlara ve sevdiklerine, "Erken tanı
hayat kurtarır. Bu ay, kendimizi ve sevdiklerimizi hatırlama
zamanı," çağrısıyla sözlerini noktaladı.