Yaşar Üniversitesi MYO Gıda Teknolojisi Programı Gıda İşleme Bölüm Başkanı Biyomühendis Dr. Öğretim Üyesi Ece Yıldız Öztürk, gıda endüstrisinin çağın en büyük teknolojik dönüşümlerinden birini yaşadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Yapay zeka destekli sistemler, artık yalnızca otomasyon sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda üretim süreçlerini analiz ediyor, sorunları önceden tespit ediyor ve kaliteyi artırıyor. Özellikle gıda işleme teknolojilerinde yapay zekanın kullanımı hem üreticilere hem de tüketicilere büyük avantajlar sunuyor."
Gıda güvenliğinin, küresel ölçekte en kritik konulardan biri
olmaya devam ettiğini belirten Biyomühendis Dr. Öğr. Üyesi Ece
Yıldız Öztürk, "Yapay zekanın gıda güvenliği alanındaki
uygulamaları, modern gıda endüstrisinin güvenilirliğini ve
tüketici sağlığını önemli ölçüde arttırıyor. Bu teknoloji
sayesinde mikroorganizmaların ve patojenlerin tespiti daha hızlı
ve hassas hale gelirken, gıda maddelerinde kontaminasyon riskleri
en aza indirilebiliyor. Makine öğrenimi ve büyük veri analizleri
kullanılarak, gıda üzerindeki zararlı mikroorganizmaların
yayılımı öngörülerek, olası hastalıkların önlenmesine katkı
sağlanıyor. Ayrıca yapay zeka tabanlı sensörler ve veri
analitiği, gıda izlenebilirliği alanında tedarik zincirinin her
aşamasını detaylı şekilde takip ederek, kalite sorunlarını ve
olası riskleri minimize edebiliyor" dedi.
Akıllı algoritmalar sayesinde üretim süreçleri optimize edilerek,
daha az maliyetle daha yüksek verim elde edilebildiğini söyleyen
Dr. Öğretim Üyesi Ece Yıldız Öztürk "Enerji verimliliğini
artırarak, hammaddenin en doğru şekilde kullanılmasını sağlayan
bu teknolojiler, gıda sektörünün sürdürülebilirlik hedeflerine
ulaşmasında kritik rol oynuyor" diye konuştu.
Dünya genelinde tarımda kullanılan pestisit miktarının her yıl artış gösterdiğini bunun da ekosistem için tehlike oluşturduğunu anlatan Yaşar Üniversitesi MYO Gıda Teknolojisi Programı Gıda İşleme Bölüm Başkanı Biyomühendis Dr. Öğr. Üyesi Ece Yıldız Öztürk, "Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, son 30 yılda pestisit tüketiminde ciddi bir yükseliş yaşandı. Bu artış yalnızca gıda güvenliğini değil, aynı zamanda toprak, su kaynakları ve genel ekosistem sağlığını da olumsuz etkiliyor. Pestisitlerin gıdalarda bıraktığı kalıntılar, kısa vadede akut zehirlenmeler ve alerjik reaksiyonlara; uzun vadede ise kanser, nörolojik bozukluklar ve hormonal dengesizlikler gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor" dedi.
Dr. Yıldız Öztürk, bu riski azaltmak için tarım ve gıda üretim
süreçlerine yapay zeka teknolojilerinin entegre edilmesinin
önemine vurgu yaparak şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yapay zeka destekli sistemler sayesinde, tarım alanlarından eş
zamanlı veri toplanarak ekonomik ve sağlıklı bir pestisit
yönetimi sağlanabiliyor. Geliştirilen akıllı sensörler, görüntü
işleme algoritmaları ve uzaktan algılama teknolojileriyle
pestisit kalıntıları hızlı ve hassas biçimde tespit edilebiliyor.
Yapay zeka tabanlı analiz sistemlerinin yaygınlaşması hem
üreticilere hem de tüketicilere büyük avantaj sağlıyor."