İzmir'de yaşayan 64 yaşındaki Ömer Özkan, 2019 yılında geçirdiği canlı vericili karaciğer nakli sonrasında sessizce ilerleyen ciddi bir komplikasyonla karşı karşıya kaldı. Nakilden yıllar sonra safra yollarında gelişen tıkanıklık Özkan'ın hayatını tehdit eder duruma gelmeye başladı. Ancak Türkiye'de çok az sayıda merkezde uygulanan yenilikçi bir yöntem sayesinde Ömer Özkan, İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi geçirdiği başarılı ameliyat ile hayata tekrar tutundu. Ömer Özkan'ın gerçek anlamda tam bir meydan okuma hastası olduğunu belirten İzmir Medical Point Hastanesi Tıbbi Direktörü ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Memiş, "Hayati tehlike oluşturacak derecede ciddi ve kompleks bir hastaydı. Bu kadar zor bir hastanın klasik yöntemlerle tedavi edilmesinin mümkün olmadığını bilerek, klasik yaklaşımların tamamen dışında bir yöntem uygulandı. Dünyada yalnızca çok az ileri gelişmiş merkezde uygulanabilen, mıknatıs kullanılarak hem endoskopik hem de girişimsel perkütan işlemlerin hibrit olarak bir arada kullanıldığı bir yöntem tercih edildi. Bu hastada kullanılan tüm materyaller mikro teknolojik malzemelerdi. Mikro teknolojik materyaller sayesinde arkadaşlarımız, çok zor bir hastada büyük bir başarı elde ettiler. En büyük hayalimiz, gelecekteki bu yakın dönemde, nanoteknolojik nanorobotları ileri düzey hücre cerrahisi alanında kullanabilir hale gelmek. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu tedavi, işte bu hayale giden yolda atılmış en önemli ve büyük adımlardan biridir" dedi.
48 saate mıknatıslar birbirine yapıştı
Sarılık ve kaşıntı şikayetleri nedeniyle Ömer Özkan'ın
kendilerine başvurduğunu belirten İzmir Ekonomi Üniversitesi
Medical Point Hastanesi Gastroenteroloji uzmanı Doç. Dr. Ferit
Çelik, "Hastamız, 2019 yılında canlıdan karaciğer nakli yapılan
bir vakaydı. Yaptığımız değerlendirmede, hastanın kendi safra
yolu ile takılan karaciğer arasındaki bütünlüğün sağlanamadığını
gördük. Canlıdan karaciğer nakli yapılan olgularda, bu şekilde
anastomoz darlığı adı verilen problemler dünyada yaklaşık yüzde
20 oranında, yani her 5 vakadan birinde görülmektedir. Bu
nedenle, tekrar bir safra yolu ile ince bağırsak arasında
bağlantı (anastomoz) yapılması gerekiyordu. Alternatif olarak ise
dünyada sınırlı sayıda merkezde uygulanan magnet (mıknatıs)
yöntemi kullanılabilirdi. Bu yöntemi tercih ederek darlık
bölgesine bir mıknatıs yerleştirdik. 48'inci saatin sonunda
mıknatısların birbirine yapıştığını gözlemledik. Mıknatıslar,
safra yollarında birleşerek o bölgede bir delik oluşturmuştu. Bu
işlemle birlikte safra akışının yavaş yavaş başladığını gördük.
Daha sonra girişimsel radyoloji birimiyle birlikte hastayı tekrar
işleme aldık. Takılan mıknatıslar, 'ere cephe' yöntemi ile
çıkarıldı. Ardından, girişimsel radyoloji ve bizim tarafımızdan
darlık bölgesi genişletilerek bu bölgeye üç adet stent
yerleştirildi. Sonuç olarak, hastamızın safra yolu bütünlüğünü
yeniden sağlamış olduk" ifadelerini kullandı.
Dünyada çok az merkezde uygulanıyor
Ömer Özkan'a uygulanan mıknatıs yönteminin Türkiye'de sayılı
birkaç merkezde; dünyada ise çok az merkezde yapılan bir işlem
olduğunu söyleyen İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point
Hastanesi Radyoloji Uzmanı Dr. Kamil Doğan, "Bu gibi vakalarda,
dünyada ender kullanılan manyetik kompresyon yöntemini Ferit
Hocamızla birlikte eşzamanlı olarak uyguladık. Buradaki amacımız,
safra bağlantısı olmayan kesimin, her iki mıknatısın çekme
kuvveti ile birbirine bağlanmasını sağlamaktı. Bu yöntemi
uyguladıktan sonra, yaklaşık iki hafta içinde safra yolları
birbiriyle bağlandı. Ardından, yine ortak randevu yöntemiyle ve
ortak bir operasyonla, bağlantı sağladığımız bölgeye başarılı bir
şekilde stent uyguladık. Bu sayede hastamız, karaciğerini
kaybetmekten kurtuldu. Vücutta herhangi bir yara, bere veya kesi
bırakmadan, minimal invaziv yöntemlerle başarıya ulaştığımız için
çok mutluyuz. Hastanemizde, bu ve buna benzer birçok işlemi gerek
girişimsel radyoloji olarak gerekse diğer bilim dallarıyla
birlikte başarıyla uygulamaktayız" diye ekledi.
"6 aylık ömrüm kalmıştı"
Yapılan başarılı ameliyat ile sağlığına kavuşan Ömer Özkan ise,
"2-3 sene önce karaciğer değerlerimde bozulmalar oluyordu, ancak
bu durum yaklaşık bir ay sürüyor ve değerlerim tekrar
düzeliyordu. Mart 2025'te ikinci kez hastaneye başvurduğumda,
karaciğer ve safra yollarımın tıkalı olduğunu doktorum ultrasonla
inceleyerek bana söyledi. Hemen ardından bilgisayarlı tomografi
çekildi. Safra yollarımda tama yakın darlıklar oluştuğu, safranın
atılamadığı ve karaciğer değerlerimin gün geçtikçe yükseldiği
ifade edildi. Ancak ben bu riski kabul ettim. Hocalarım da bu
riski alarak tüm uzmanlıklarını, bilgi ve becerilerini kullanarak
üç operasyonla beni bugün hayata döndürdüler. Eğer o işlemler
yapılamasaydı, belki de sadece 6 aylık ömrüm kalmıştı, dediler.
Beni bugünlere getirdiler, hepsine minnettarım" ifadelerini
kullandı.