Yangın Sonrası Güzelyalı'da Yeni Tehlike: "Heyelan ve Sel Riski Kapıda!"

Çanakkale'de Yangınların Ardından Yeni Tehdit: "Sel ve Heyelan Riski Kapıda!"

Çanakkale'nin Güzelyalı ve Dardanos bölgelerini etkisi altına alan ve iki gün boyunca söndürülemeyen yangınların ardından, bölgede olası yeni tehlikeler mercek altına alındı. Geçtiğimiz yıllarda sel ve heyelan tehlikesi de atlatan Güzelyalı köyünde konuştuğumuz Orman Endüstri Mühendisi ve Afet Bilinci Eğitmeni Yağız Derolur, yangın sonrası bölgeyi bekleyen riskleri ve alınması gereken önlemleri anlattı.

"Yangın Sadece Ağaçları Değil, Ekosistemi de Yok Ediyor"

Bu çaptaki yangınların etkisinin sadece ağaç varlığının kaybı ile ölçülemeyeceğini söyleyen Derolur, ağaçların toprağı ve suyu tutan, aynı zamanda bir ekosistem oluşturan canlılar olduğunu belirtti. Derolur, yangının toprak altını ve üstünü etkileyerek farklı bölgelere de zarar verdiğini söyledi.

"Çanakkale eğimli ve yağış alan bir bölge. Toprakta suyu tutan canlılar (ağaçlar) ortadan kalktığı için, eğimden dolayı su akacak ve kendine yol bulacak. Bu durum, sel ve heyelan oluşma riskini tetikleyecek" diyen Derolur, yaklaşan kış aylarıyla birlikte bu riskin daha da artacağını ifade etti.

"Yaban Hayatına Zarar Vermeyin!"

Derolur, yangının ekosistemde yarattığı dengesizliğe de dikkat çekti. "Yanan ormanlardan kaçan canlılar, kendilerini kurtarmak için çevre ormanlara doğru kaçmış olacaklar. Bazı köylerden duyumlar alıyorum, çakallara veya diğer canlılara karşı zehirli müdahale olması söz konusu. Bunun asla olmaması gerekiyor. Kendi ellerimizle ormanı korumamız gerekirken, herhangi bir türe zarar vermememiz lazım" diyerek yaban hayatının korunması gerektiğini vurguladı.

"Kızılçamlar Bu Topraklara Binlerce Yıldır Adapte"

Yangın sonrası gündeme gelen, yanan alanlara başka tür ağaç dikilmesi tartışmalarına da değinen Yağız Derolur, bu tür müdahalelerin doğaya daha büyük zarar vereceğini belirtti.

"Genelde yangınlardan sonra 'çamlar gitsin, yerine zeytin ya da meşe dikelim' gibi bir düşünce var. Bu şekilde doğaya müdahale edemeyiz. Kızılçamlar binlerce yıldır bu topraklarda var oldu ve yangına karşı adapte olabildi" diyen Derolur, çam ormanlarının bir ekosistem olduğunu, kuşlardan domuzlara, tilkilerden şahinlere kadar birçok canlıyı barındırdığını ifade etti.

"Heyelan Tehlikesi Can ve Mal Kaybına Yol Açabilir"

Son olarak heyelan riskine de değinen Derolur, ağaç köklerinin toprağı tuttuğunu, ancak yangın sonrası bu tutunmanın ortadan kalktığını söyledi. "Toprak tutulmadığı zaman, eğim olan yerlerde yer çekimi etkisiyle bir toprak akması görünecek. Bu da yolların kapanmasına, hatta can ve mal kaybına yol açabilir" diyerek acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.