Diyetisyen Elif Kavak

dyt.elifkavak@gmail.com

SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME MODELLERİNDEN AKDENİZ DİYETİ

Akdeniz diyeti kurallı bir diyet planının aksine yemek yemeyi baz alan bir beslenme planıdır.

1962

Akdeniz diyeti Dünya çapında Med Diyeti olarak da bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün işbirliği ile Akdeniz Diyeti Piramidi oluşturulmuştur. Akdeniz Diyetinin birçok faydası vardır. Bu faydalardan bahsedecek olursak:

Akdeniz’e kıyı ülkelerde yaşayan kişilerin daha yüksek yaşam kalitesine sahip oldukları görülünce bu beslenme şekli incelenmeye başlanmıştır. Yapılan araştırmalarda da bu tür beslenme şeklinin insan sağlığına birçok faydası olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu beslenme şeklinin doymamış yağ asitlerince zengin olması, antioksidan kaynaklarının tüketilmesi ve lif içeriğinin yüksek olması beyin sağlığından, Gis sağlığına kadar birçok yönden sağlığı etkilemektedir. Depresyona ve Parkinson’a yakalanma ihtimalini düşürür. Alzheimer’dan korur. Kanserden koruyucu etki gösterir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Kalp-damar sağlığına iyi gelir. Obeziteyi tedavi eder ya da riskini azaltır. Hipertansiyon ve LDL’nin düşmesine yardımcı olur. Tip-2 diyabet görülme ihtimalini düşürür. Kalp krizi ihtimalini düşürür.

Akdeniz Diyeti Piramitinden ayrıntılı bahsedecek olursak:

Piramidin üst katmanlarına çıkıldıkça meyve, sebze, zeytinyağı ve tahıl grubu; bir üst katmanda deniz mahsulleri; onun üst katmanında süt ürünleri, yumurta, tavuk eti; en üst katmanda ise kırmızı et ve tatlılar bulunmaktadır.

Akdeniz tarzı beslenme şeklinde taze meyve ve sebzeler ile beslenme; zeytinyağlı sebze ve kuru baklagil yemeklerini öğünlere ekleme; tereyağı gibi sağlıksız yağ türevlerini tüketmeme; süt, peynir, yoğurt gibi besinlerin yarım yağlı olanlarını tercih etme; kırmızı eti ve tatlıları az ve seyrek tüketme gibi beslenme maddeleri bulunmaktadır. Bu beslenme şeklinde yağ ihtiyacımız genellikle zeytinyağı, ceviz, badem, fındık, avokado gibi sağlıklı besinlerden karşılanmaktadır.

Akdeniz Beslenme Tarzı Tabak Örneği

Tabağımızın yaklaşık %50’sini yani yarısını sebzeler ya da sebze yemekleri, %25’ini yani 4’te 1’ini yağsız ya da az yağlı et grubu (protein grubu), %25’ini yani yine 4’te 1’ini tahıl (ekmek ve yerine geçenler) grubu oluşturmalıdır.

Akdeniz Diyeti Uygularken Dikkat Etmemiz Gereken Noktalar:

  • Her gün taze sebze ve meyvelere beslenme planımızda yer vermeliyiz.
  • Yulaf, esmer pirinç, soya fasulyesi, keten tohumu, kiona, esmer ekmek, tambuğday ekmek ve çeşitleri gibi tahıl ürünleri beslenme planında yer almalıdır.
  • Sebze ve bakliyat yemekleri zeytinyağı veya tohum yağları ile hazırlanmalıdır.
  • Yağ kaynağı olarak tereyağı ve Hindistan cevizi yağı yerine zeytinyağı, fındık yağı, ceviz, badem, fındık ve avokado gibi besinler tercih edilmelidir.
  • Tavuk ve balık eti haftanın 2 günü tüketilmeli, yumurta gün aşırı yenmelidir.
  • Kırmızı et oldukça az tüketilmelidir ve tatlı türü besinler ayda bir defa tüketilmelidir.

Akdeniz diyeti, genellikle Akdeniz’e sınırı olan ülkelerin beslenme şeklidir. Birçok çalışmada görmekteyiz ki Akdeniz diyeti sağlıklı beslenmenin bir örneği olarak kabul görülmüstür. Aynı zamanda çalışmalar çeşitli kronik hastalıkların riskini düşürdüğünü ve yaşam kalitesini artırdığını belirtmiştir. Akdeniz diyeti gibi sürdürülebilir tüm diyetler (Nordik diyeti,çift piramit modeli, dash diyeti, vejeteryan ve vegan diyetleri) hem insana hem de çevreye dosttur. Akdeniz diyeti, sürdürülebilir beslenmeyi destekler. Sürdürülebilir beslenme de Akdeniz diyetini destekler. Bu yüzden harika bir döngü içerisindedirler ve ayrı düşünülemezler.