Ayvacık Kültür Doğa Turizm ve Spor Derneği Sözcüsü Mehmet Ünal Şahin, zeytin üretiminde bu yıl yaşanan olumsuzluklara dikkat çekerek rekoltede düşüş riskinin giderek arttığını belirtti. Şahin, özellikle yağış yetersizliği, ani sıcaklık değişimleri ve artan zararlı baskısının üretimi doğrudan etkilediğini ifade edere 9 kilo zeytinde 1 kilogram yağ aldığını ifade eden üreticiler.
Kış ve ilkbahar aylarında beklenen düzenli yağışların gerçekleşmemesinin, zeytin ağaçlarının çiçeklenme ve meyve tutum süreçlerini olumsuz etkilediğini vurgulayan Şahin, uzun süren sıcak hava dalgalarının da sorunu derinleştirdiğini söyledi. Bu koşulların yalnızca üretim miktarını değil, zeytinin tane iriliğini ve yağ randımanını da düşürdüğüne dikkat çekti. Zeytin üretiminin kısa vadeli önlemlerle telafi edilemeyeceğini belirten Şahin, yaşanan iklim kaynaklı sorunların gelecek yıllar için de ciddi bir uyarı niteliği taşıdığını dile getirdi.
Su yönetimi, tarımsal planlama ve iklime uyum politikalarının önemine işaret eden Şahin, “Bu yıl zeytin üretiminde, başta yağış yetersizliği olmak üzere iklimsel ve çevresel etkenlere bağlı olarak ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Özellikle kış ve ilkbahar aylarında beklenen düzenli yağışların gerçekleşmemesi, zeytin ağaçlarının çiçeklenme ve meyve tutum süreçlerini olumsuz etkilemiştir. Yağış azlığına ek olarak ani sıcaklık değişimleri, uzun süren sıcak hava dalgaları ve bazı bölgelerde artan zararlı baskısı, rekoltede düşüş riskini daha da artırmıştır. Bu durum yalnızca üretim miktarını değil, aynı zamanda zeytinin tane iriliğini ve yağ randımanını da doğrudan etkilemektedir. Zeytin üretimi, kısa vadeli müdahalelerle telafi edilebilecek bir süreç değildir. Bu yıl yaşanan iklim kaynaklı olumsuzluklar, önümüzdeki yılların üretim dengesi açısından da önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır. Bu nedenle yaşanan sorunlar yalnızca mevcut sezonla sınırlı görülmemeli; su yönetimi, tarımsal planlama ve iklime uyum politikaları çerçevesinde ele alınmalıdır. Üreticinin artan girdi maliyetleri karşısında korunması, sulama altyapısının güçlendirilmesi ve bölgesel iklim risklerine göre destek modellerinin yeniden değerlendirilmesi artık bir tercih değil, zorunluluktur. Aksi halde zeytin gibi hem stratejik hem de kültürel değeri yüksek bir tarım ürününde sürdürülebilirlik riske girecektir. Bu süreçte tüm paydaşların, kısa vadeli beklentiler yerine uzun vadeli üretim güvenliğini esas alan bir yaklaşımla hareket etmesi büyük önem taşımaktadır” şeklinde ifade ederek bölgede iklim kaynaklı olumsuzluklara da dikkat çekti.
(ERHAN TAYLAN)