olucak@gmail.com
Azerbaycan Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin kardeş ülkesi, tarihten gelen zenginliği, doğal güzellikleri ve yeni açılan müzelerindeki çağdaş sanat etkinlikleriyle turizmin yeni cazibe merkezlerinden biri olmaya aday. Başkent Bakü, Türkiye’den gelen turistlerin en çok ziyaret ettiği merkezlerin başında geliyor. Hele bir de dostlarla gezilirse keyfine doyulmuyor.
Haydar Aliyev Uluslararası Havalimanı, Bakü şehir merkezine 20 km uzaklıkta modern mimarisi ve sakin görüntüsüyle konuklarını geniş bir düzlükte karşılıyor. Şehir merkezine gidilen ana yollar da yine yapılaşmaya rastlanmayan düzlüklerle devam ediyor. Ulaşımda taksi seçeneği konforlu bir seçenek olarak kabul edilebilir. Aynı zamanda taksi şoförlerinin o şehri tanımada iyi bir bilgi kaynağı olduğunu da düşünürseniz sohbet etmeye hazırlar. Her türlü bilginin doğru olmadığını da dikkate almak şartıyla. Çünkü şehir merkezinin hafta sonu trafiğe kapalı olduğunu söylemeyi unutabilirler ve siz valizlerle yürüyerek oteli aramak zorunda kalabilirsiniz. Neyse ki, halkın ve otel personelinin yardımsever nezaketiyle bu sorunu aşmak kolay olabiliyor. Bakü’de konaklamanın merkezi otellerde yapılması şehir gezilerinde zaman kazandıran ve hemen hemen her yeri yürüyerek keşfetmenize olanak tanıyan bir seçenek olarak akılda kalmalı. Hem böylece günde 20 bin adımı aşan yürüyüş rutinlerinizi de yakalamış olacaksınız.
Şehir merkezindeki saray, müze ve mekânları iyi bir rota ile üç günde gezebilir, aynı sokaklardaki yöresel yemeklerin ve içeceklerin tadına bakabilirsiniz. Mekânların gezginleri sokaklara taşan bangır bangır müziklerle rahatsız etmediğini, aksine çağdaş ve sakin müzikleriyle turistlere çekici geldiğini de eklemeli. Ayrıca Türkiye’den gelenleri hoş misafirperverlikleriyle davet ettiklerini ve samimiyetle ağırlamak istediklerini de görmek mümkün. Ancak ödemelerinizi TL ile yapmamak şartıyla. Zira Azerbaycan para birimi Manat, TL’ye göre en az 25 kat daha değerli. Bu değer Bakü sokaklarında 35 Manat’a kadar yükselebiliyor. Dolayısıyla en kolay ödemenin Manat ile ya da kredi kartlarıyla yapılması mantıklı olabilir. Böylece lezzetli yemeklere ve el işçiliğinin turistik örneklerine daha hesaplıca ulaşabilirsiniz. Turistlerin en çok rağbet ettiği hediyelikler, kendi üretimleri olan çaylar, aromalı çay karışımlarıyla ipek ya da yün eşarplar ise caddelerin iki yanında renk cümbüşüyle sıralanıyor ama Bakü’de çayın yeri ayrı.
Zira Bakü her daim çay içenlerin diyarı, akşamı sabahı yok, kahvaltıda da çay içiliyor, akşam yemeği yerine kahvaltıya da eşlik edebiliyor. Çayın kullanımı da lezzeti gibi bizim alışkanlıklarımızdan farklı tüketiliyor. Masalara mutlaka demlikle ya da semaver ile geliyor ve sohbet bitene kadar çaylar bitmiyor. Kapalıçarşı misali her çeşit çay satılıyor ancak siyah çay denilen ama ıhlamurun biraz koyusu olan açık rengiyle ünlü çayı en çok rağbet edileni. Bardak bardak içilse de dokunmadığı gibi rahatlatan hafif lezzetiyle giderken paket paket alasınız geliyor. Böylece yoğurtlu çorbaları, safranlı pilavları, yaprak dolmaları, mantıları ve irmikli baklavaları, ünlü şekerbura tatlısı bir yana günün her saatinde masalarda kahvaltı ve çay servisi olağan hale geliyor. Hele bir de bu çaylar Bakü Bulvarı sahilindeki yeşil bahçelerde içiliyorsa, çaylar demli olmasa da sohbetler giderek koyulaşıyor.
Yeşilin süslediği, ferahlatıcı caddeleriyle uzanan şehir manzarasını tepeden görebilmek için merkezdeki füniküler ile Flame Towers bölgesine çıkmak yeterli. Böylece devasa boyutlarıyla bütün şehirden görülen üç gökdelenin başlangıç noktasına da ulaşılmış oluyor. Geceleri özel ışıklandırmalar ile şehrin eğlence mekânı olan bu bölgede turizm amaçlı çeşitli eğlence ve restoran seçenekleri de mevcut.
Bakü’nün en cazip noktalarından bir diğeri devasa fütüristik mimari yapısı ve zengin sanat koleksiyonlarıyla yoğun ilgi gören Haydar Aliyev Kültür Merkezi. Hazar Denizi’nin yükselişini sembolize eden eşsiz yapı, Mimar Zaha Hadid ve Mimar Saffet Kaya Bekiroğlu’nun ortak çalışması. Geçtiğimiz ay Haydar Aliyev Kültür Merkezi yerli eserlerin yer aldığı pek çok serginin yanı sıra Kolombiyalı ressam Botero’nun iki bölümden oluşan resim ve heykel sergisiyle ziyaretçilerini ağırlıyordu. Dolayısıyla modern resim sanatının ünlü ressamı Botero’nun mizah, ironi ve muzırlık içeren, renk cümbüşü eserleri arasında bulunan, İsa ve Mona Lisa, Bakü’nün çağdaş yüzünü yansıtan Kültür Merkezi’nin sanatseverlere en güzel sürpriziydi.
Şehirler, birbirine benzeyebiliyor, kardeş olabiliyor, gezmelerle bitiveriyor ama sanatla, dostlarla renklenen geziler hiç unutulmuyor. Gezi bahane. Yeni yılda arkadaşlarınızla birlikte olmak için yeni bahaneler yaratabilmenizi, sanatla renklenmenizi, yeni yıla mutlulukla girmenizi diliyorum.
Fotoğraflar: Olcay UÇAK