15 Mayıs 1919 Şehit Gazeteci Hasan Tahsin'in (Gerçek Adı Osman Nevres) İzmir Pasaport'ta ilk kurşunu atmasıyla başlayan, 19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla perçinlenen ve yaklaşık 3,5 yıl süren milli mücadelemiz 11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya Ateşkes Antlaşması’yla fiilen sona ermiştir.
Kurtuluş Savaşı, I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Mîsâk-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak, ulusal egemenliğe dayalı, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak için 1919-1922 yılları arasında gerçekleştirilen çok cepheli siyasi ve askeri bağımsızlık mücadelesidir.
Kurtuluş Savaşı; Osmanlı İmparatorluğunu gizli anlaşmalarıyla yok eden, Türklere yaşam hakkı tanımayan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkes Antlaşması sonucu Türk milletinin bir ölüm-kalım mücadelesi olarak başlamıştır.
Asil Türk Milleti, vatanı için canı pahasına savaşacağını, gerektiğinde her türlü bedel ödemekten kaçınmayacağını, vatanın bölünmez bütünlüğünü her koşulda koruyacağını Kurtuluş Savaşı’yla bütün Dünyaya göstermiştir.
1321 yılında Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına katılan Mudanya, geçmişte olduğu gibi milli mücadele yıllarında da Cumhuriyet tarihimize damgasını vurmuştur.
Bu anlaşmayla Doğu Trakya ve Boğazlarımız bu günkü sınırlarımıza dahil edilmesini sağlamıştır.
İşte bu antlaşma, tarihe Mudanya Mütarekesi olarak geçmiştir. Böylelikle Yunanlıların büyük Yunanistan yani 'Megali İdea' hayalleri sona ermiştir.
3 Ekim 1922 Salı günü saat 15:15'te görüşmelerine başlanıp, 11 Ekim 1922 Çarşamba sabahı saat 6 da imzalanan Mudanya Mütarekesi, Türk İnsanının azimli, kararlı ve dik duruşuyla kazanılmış askerî başarının siyasi bir zaferidir.
Mudanya Ateşkes Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhasını sona erdirmiş, hukuki sürecini başlatmış ve Lozan’da imzalanacak olan barış antlaşmasının zeminini hazırlamıştır.
Gelin Geçmişin Zorlu Yıllarında Hüzünlü bir Gezintiye Çıkalım;
Osmanlı İmparatorluğunu paylaşma projeleri Fransız Dışişleri Bakanı Talleyrand'ın 1805 tarihli projesi ile başlamış, İmparator I. Napolyon'un 1807-1809 tarihli projesi ile Şekillendirilmiştir.
1876 Tersane (Haliç) Konferansı,
1878 Berlin Antlaşması, Karlofça Antlaşması'nın (1699) ardından Balkanlar'daki Osmanlı varlığının yok edilmesi yolundaki ikinci büyük adımdır.
Daha sonra sırasıyla;
* 1908 Reval Görüşmeleri,
* İstanbul Antlaşması (1915)
* Boğazlar Antlaşması (1915)
* Londra Antlaşması (1915)
* Petrograd Protokolü (1916)
* Sykes-Picot Antlaşması (1916)
* 5. Mac-Mahon Antlaşması (1916)
* Saint-Jean de Maurienne Antlaşması (1917)
* 8 Ocak 1918 tarihinde ABD başkanı Woodrow Wilson’ın, ABD Kongresi konuşmasındaki ilkeler.
* Erfut Görüşmesi
* Tilsit Görüşmeleri
* Bolfour Deklerasyonu
* Mondros Mütarekesi/Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması 30 Ekim 1918
* Sevres (Sevr) Antlaşması 10 Ağustos 1920 ile Osmanlı'nın Yıkılış sürecini tamamlamışlardır.
Tüm bu anlaşmalar ve toplantıların tek bir amacı vardır: Türkleri Yok Etmek.
Özellikle Mondros ve Sevr.
Bu son iki antlaşmada: Osmanlı Devletini yok etmek ve bağımsızlığını kaybetmesi istenmiştir.
Karlofça'dan başlayıp Mondros’ta devam eden, Sevr ile amaçlarına çok yaklaşan düşmanlar, Türk'ün gücünü hesaba katmayı yine unutmuşlardır.
Dolayısıyla Lozan’a giden yol Mudanya’dan geçmiştir.
Peki Kronolojik olarak Kurtuluş Mücadelemizde taraflar açısından neler olmuştur gelin ama başlıklara hep beraber bakalım:
Düşman İşgalinden ve Kurtuluşları:
* Musul’un İngilizler tarafından işgâli 3 Kasım 1918
* İtilaf Kuvvetleri’nce Çanakkale Boğazı’nın işgali 8 Kasım 1918
* İskenderun’un İngilizler tarafından işgali 9 Kasım 1918
* Urfa, Maraş ve Antep’in Fransızlar tarafından işgali 9 Kasım 1918
* İtilâf kuvvetlerince İstanbul’un gayriresmi işgali 13 Kasım 1918
* İngilizlerin İstanbul ile birlikte tüm Deniz limanlarını işgali
* Paris Sulh Konferansı’nda İzmir’in Yunanlılar’a verilmesi kararının alınması 30 Mart 1919
* İzmir’in Yunan kuvvetlerince işgal edilmesi 15 Mayıs 1919
* Hasan Tahsin (Osman Nevres) Bey’in Yunanlılar’a ilk kurşunu sıkması ve şehit düşmesi 15 Mayıs 1919
* Maraş’ın Fransızlardan kurtuluşu 12 Şubat 1920
* İstanbul’un İtilaf kuvvetlerince resmen işgali 16 Mart 1920
* Fransız kuvvetlerinin Urfa’yı terk etmesi 10-11 Nisan 1920
* Fransız kuvvetlerinin Antep’i terk etmeleri 25 Mart 1921
İstanbul Hükümeti:
* Osmanlı Mebusan Meclisi’nin feshi 21 Aralık 1918
* Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Komutanlığı Kıtaat Müfettişliği’ne atanması 6 Mayıs 1919
* Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul Hükümeti’nce görevlerinden azledilmesi 24 Haziran 1919
* Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin toplanması 12 Ocak 1920
* Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde Misak-ı Millî’nin kabulü 28 Ocak 1920
* Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin çalışmalarını erteleme kararı alması 18 Mart 1920
Kurtuluş Mücadelesi Ana Olaylar:
* Millî Kongre Cemiyeti’nin kuruluşu 29 Kasım 1918
* Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi’nin kurulması 2 Aralık 1918
* İzmir Müdafa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti’nin kurulması 2 Aralık 1918
* Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin kurulması 12 Şubat 1919
* Redd-i İlhak Cemiyeti’nin kuruluşu 14 Mayıs 1919
* Mustafa Kemal Paşa ve kurmay heyetinin Samsun’a çıkması 19 Mayıs 1919
* Mustafa Kemal Paşa’nın Amasya’ya geçişi 13 Haziran 1919
* Amasya Genelgesi’nin yayınlanması 22 Haziran 1919
* I. Balıkesir Kongresi 26 Haziran 1919
* Erzurum Kongresi’nin toplanması 23 Temmuz-7 Ağustos 1919
* I. Nazilli Kongresi’nin toplanması 4 Ağustos 1919
* Sivas Kongresi’nin toplanması 4-12 Eylül 1919
* Karakol Cemiyeti’nin kuruluşu 19 Kasım 1919
* Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’ya gelişi 27 Aralık 1919
* Mustafa Kemal Paşa’nın yeni bir seçim talimatını vali ve mutasarrıflara yollaması 19 Mart 1920
* TBMM’nin Ankara’da toplanması 23 Nisan 1920
* TBMM Hükümeti’nin Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında kurulması 3 Mayıs 1920
Kurtuluş Savaşında Cephe ve Mücadeleler:
* I. İnönü Savaşı 10-11 Ocak 1921
* II. İnönü Savaşı 23 Mart – 1 Nisan 1921
* Sakarya Savaşı 23 Ağustos-13 Eylül 1921
* Büyük Taarruz’un başlaması 26 Ağustos 1922
* Dumlupınar Zaferi 30 Ağustos 1922
Milli Mücadelede Ankara Hükümetinin Yaptığı Antlaşmalar:
* Gümrü Antlaşması’nın imzalanması 2-3 Aralık 1920
* Londra Konferansı’nın toplanması 21 Şubat 1921
* Moskova Antlaşması’nın imzalanması 16 Mart 1921
* Kars Antlaşması’nın imzalanması 13 Ekim 1921
* Ankara İtilâfnamesi’nin imzalanması 20 Ekim 1921
* Mudanya Mütarekesi’nin imzalanması 11 Ekim 1922
* Lozan Konferansı’nın başlaması 20 Kasım 1922
Korkunç devinimle Atalarımız, Son Kanlarıyla Düvel-i muazzama ile Mücadelelerini? Gördünüz mü?
İşte O Mudanya Mütarekesi, Kurtuluş Savaşı’nı ve kurulacak olan Türkiye'yi Dünyaya kabul ettiren ilk antlaşmadır.
Mudanya Mütarekesi Türkiye Cumhuriyeti'nin de ilk adımıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin siyasi ve diplomatik alanda kazandığı büyük zafer olan ve uluslararası alanda da kabul gören Mudanya Mütarekesi, 1911’den bu yana süregelen savaş haline son vermiştir.
93 Harbiyle girdiğimiz 45 yıllık Savaşlar Dönemini de bitirmiştir.
Gerileme döneminde ve son 200 Yılında Osmanlı İmparatorluğu savaşlar, salgın hastalıklar, yetersiz beslenme, hijyen ve sağlık imkanlarının zaafiyetleri, yetişmiş personel kalifiye problemleri, ekonomik elverişsizlik, tarım, hayvancıluk, ticaret ve sanayinin durması, yeni coğrafi keşifler, toprak, iş gücü, sermaye ve vergi kayıpları ile 20 milyon askerini şehit gazi ve sakat vermiştir.
Bununla kalmamış, 100 milyon insanını düşmanlar eliyle yapılan isyanlar, savaşlar ve soykırımlar yolu ile yitirmiştir.
İmparatorluk 15 milyon km2 toprağını, 50 milyon eski vatandaşını da savaşlar sonucu yaptığı anlaşmalarla kaybetmiştir.
İşte zamanın Ankara Hükümetine ve Meclisine kalan yıkım bu kadar büyüktür.
Mudanya ile bu topraklarda yeniden bir yaşam hakkı umudumuz doğmuştur.
Geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük stratejik öneme sahip olan Boğazların, işgal altındaki İstanbul'un ve Doğu Trakya’nın bir kurşun dahi sıkılmadan ve kan dökülmeden Türk yönetimine geri verilmesini sağlamıştır.
Hiç bir Türk Münevveri arzu etmemiş olsa bile, Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla Osmanlı İmparatorluğu fiilen sona ererken Mudanya Mütarekesiyle yeni bir Türk devleti doğmuş ve Mîsâk-ı Millî, artık hayal olmaktan çıkmış gerçek olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ve dava arkadaşlarının, şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere en büyük armağanı ve emanetidir.
'Türkler, evlatlarını Cennette beklerler. En büyük Türk İmparatorluğu Cennette kurulmuştur' lafı çok manidardır.
işte bu kahramanlık destanlarıyla kurulan Cumhuriyetimizi, sonsuza kadar korumak ve yaşatmak, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak, uygarlık yolunda ilerlemek, Türk Egemen coğrafyasında yeniden mihmandar olmak, hepimizin tarihsel ortak sorumluluğu olmalıdır.
İstikbalimizi sağlayan ve bu devleti kuran, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, canım ülkemizin bir karış toprağı için kanını, canını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükran ile anıyorum.