yandexmetrikacounter
NECİP PAŞA KONAĞI TARİHÇESİ “ÇANAKKALE DEVL | Çanakkale Olay

NECİP PAŞA KONAĞI TARİHÇESİ “ÇANAKKALE DEVLET GÜZEL SANATLAR GALERİSİ MÜDÜRLÜĞÜ”

Bugün ilimiz halkına Devlet Güzel Sanatları Galeri Müdürlüğü olarak hizmet veren bu konak yazışmalarda ve halkımız arasında Eski İngiliz Konağı, Madam Hettie’ nin evi, Cevat Paşa köşkü olarak anılmaktadır. Konak; müdürlüğümüze tahsisinden sonra tapu kayıtları araştırılarak 1300 (1884) yılına kadar inilmiş ve Osmanlılar dönemi Bahr-i Sefid Boğazı Topçu Livası Necip Paşa’ya ait olduğu ortaya çıkarılmıştır.

Geçmişin Ayak İzleri
77

Konağın Necip Paşa’ya ait olduğu kesinlik kazanınca ilimiz efradına yönelttiğimiz sorular üzerine; Necip Paşa ve ailesinin çok iyi tanındığı; Paşa’nın yardımsever, dinine düşkün ve çok zengin olduğu, adıyla anılan ve konakla aynı cadde üzerinde bulunan Necip Paşa camiini de kendisinin yaptırdığı, zenginliğine rağmen evinin nerede olduğunun bilinmediği öğrenilmiştir.

Bugün Kayserili Ahmet Paşa caddesi üzerinde bu konağın kesin yapılış yılı tapu kayıtlarında da belli olmamasına rağmen, mimari üslubunun 19. yüzyılın sonu, 20. yüzyılın başına tekabül eden yıllar arasında yapıldığını anlıyoruz. Avrupa’dan yayılan, mimari de kısa bir süre etkili olan ve antik dönem izleri taşıyan bu üslup, Anadolu’ya pek yayılmadığından bu konak da mimari görünümünden dolayı İngilizlere mâl edilmiş olabileceği gibi, uzun süre İngiliz teb’asından kişilerin elinde kalması nedeniyle de İngiliz konağı olarak anılmış, son yıllarda da tarihimizde önemli bir yeri olan Çanakkale Savaşları Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa’ya ithaf edilerek yıkılmaktan kurtarılmıştır.

Tapu kayıtlarından ise, konak arazisinin ilk tapu yoklamasının 1300 yılında yapıldığını öğreniyoruz. Bu tarihte arazi Fatih Sultan Mehmet han Hazretleri’nin vakfiyesidir. “Vakıf tarla” olarak görülmektedir. Aynı yıl tarla iki hisseye ayrılmış ve bir hissesi Osman Efendi kızı Habibe Hanım’a verilmiştir. Bu tarla üzerinde “bir babhane” kayıtlı ise de ilerki tarihlerde yapılan tapu kayıtlarında tarla üzerinde bulunan evin muhteviyatından geniş bir şekilde bahsedildiği, ayrıca Bahri Sefid Boğazı Topçu Livası Necip Paşa ve eşi Osman Efendi kızı Habibe Hanım’ın 12 Temmuz 1311 tarihli kayıtlara göre tarla üzerinde ev yaptırmak için Padişah iradesini almalarından dolayı 1300 yılındaki evin tek katlı bir bağ evi olduğunu düşünebiliriz.

Necip Paşa’nın vefatı ile konak ve arazi, eşi Habibe Hanım, kardeşleri Kaymakam Vehbi ve Ahmet Ruhi Bey ile kız kardeşi Şakire Hanım’a intikâl etmiş, 1316 yılında ise, bu varisler tarafından İngiliz teb’asından Ritali Grek’e satılmıştır.

Satış işlemindeki tapu kayıtlarında, konağın bugünkü durumunu belirtir oda adetleri, hamamı, bodrumu, mutfağı, müştemilâtı, bahçesi, arazi miktarı (arşın olarak) ile cihetlerindeki yapı ve yerlerden bahsedilmektedir. Buna göre konağın Padişah iradesiyle yapılmaya başlandığını düşünürsek; 1311 (1895)-1316 (1900) yılları arasındaki beş yıllık bir dönem içinde yapıldığını anlıyoruz. Bu süre sonunda konağın yalnızca müştemilat bölümü yıkılarak günümüze kadar gelmiştir. Arazi miktarı (arşın olduğundan) imar çalışmalarından öncekine yakın olup, ön ciheti de yol iken deniz doldurularak Kayserili Ahmet Paşa Caddesi olmuştur.

1316’daki satış işleminden sonra konak ve arazi veraset yoluyla İngiliz tebasından kişilerin elinde kalmış, 1977’de ise, yine İngiliz teb’asından tek varis olarak Madam Hettie’ye intikâl etmiştir. Kadastro çalışmaları ve 1976 yılında Kültür Bakanlığı tarafından konağın eski eser kapsamına alınmasıyla Hettie, ölümünden sonra değerlendirilmek üzere konak ve araziyi Çanakkale Belediyesi’ne bırakmıştır. Konak da eski eser olduğundan kullanım hakkı 99 yıllığına Kültür Bakanlığı’na devredilmiştir.

Madam Hettie, uzun yıllar konakta yaşamış, bu dönemde konak Madam Hettie’nin evi olarak anılmıştır. Vefatı üzerine arazi üzerinde Çanakkale Belediyesi imar çalışmaları yapıp vakfiyeden gelen bu araziyi kamuya en iyi şekilde intikâl ettirerek çocuk bahçesi düzenlemiş, il özel idaresinin katkıları ile de Mehmet Akif Ersoy Halk Kütüphanesi yapılmıştır. 2018 yılında Mehmet Akif Ersoy Halk Kütüphanesi yıkılmıştır.

Kültür Bakanlığı, 1988 yılında konağı Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü’ne tahsis etmiş olup; restorasyon, teşhir, tanzim çalışmaları sonunda Çanakkale Savaşları’nın 75. yıl dönümü olan 18 Mart 1990 günü hizmete açmıştır.

Tarihimizde yeni bir dönem açmış; ileri görüşlü, sanatsever Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin vakıf arazisi üzerindeki bu konak, yurdumuzda alışılmışın dışında etnografik eserlerin yerine çağdaş-klâsik plastik sanat eserlerinin sergilendiği galeriye dönüştürülerek haftanın her günü değişik sanat etkinlikleriyle tarihimizin bir kesiminin atmosferi içinde geçmişle günümüzü bir arada yaşatmaktadır.

M. Şahabettin Kalfa - "ÇANAKKALE'DE GEÇMİŞİN AYAK İZLERİ" KİTABIMDAN....