Aman valiye dokunma!

Havaalanımızın otları bu sene de açık artırma usulüyle satışa çıkarıldı ey ahali. Duyduk duymadık demeyin. Bu sene yağmurlar da güzel yağdığı için kudurdu otlar, kudurdu! Valla bir dam dolusu büyük başı aylarca besler haberiniz olsun. Kaçırmayın bu büyük fırsatı.

Gazeteci arkadaşımla konuşurken diyorum ki, `Ya ben validen ikirciklenmeye başladım. Biraz Sinsilik var sanki! Hiç konuşmuyor. Altı ayda memleketin altını üstüne getirdi. Gitmedik yer bırakmadı. Tanımadık insan bırakmadı. Ama, ağzından tek bir kelime duymadık!` Aman abi diyor; "Gidenden ne çektim ben, ne çektim! Biliyorsun sende. Gözünü seveyim buna dokunma.." Yok tamam dokunmam diyorum kapatıyoruz konuyu. Sormuyorum artık, nesini çok beğeniyorsun falan diye. Çünkü gideni iyi bildiğim için!...

Ya kedi yolunda yürümek bana nasip olmadı daha ama, köprü de çok güzel ilerliyor değil mi. Bakın Ülgür Gökhan`da gitti. Hoş Bülent Turan, `Başkan memleketin yatırımına bu ilgisizlik de ne!` dediği için gitti ama olsun. Gitti mi gitti. Hayaldi gerçek oldu. Biraz pahalı olacak kullanımı ama, olsun. İki yakamız bir araya gelecek sonunda. Ne o ilkel gemilerle gidip gelmeler, yakışıyor muydu bize! İstanbul`dan ne eksiğimiz kaldı! Köprü bitsin küçük İstanbul olduk bilin!

Başka bir gazeteci arkadaşımla konuşuyoruz geçen gece. Diyorum ki, `Vali pek inisiyatif alamıyor. İyi insan hoş insan ama.. Acaba Bakanlıkta da çalışmış olmasının mı etkisi var? İyi niyetinden şüphe duymuyorum da... Biraz ürkek mi!" Cevap yine ilginç; "Sana bir şey söyleyeyim. Geçen bir konu vardı. Bir değerlendirme yaptı bana. Ağzım açık kaldı. Bak aramızda kalsınböyle dedi ya!" Bu sefer bende bir şaşkınlık! Valla helal olsun. Dokunmayalım valiye.. İyi böyle. Doğru diyorsun yav.

Tabii bu arada, Çanakkale`de daha bir yılını bile doldurmayan Vali İlhami Aktaş`ın Belediye ile uyumlu çalışması da gözümüzden kaçmıyor. Giden vali Orhan Tavlı, Ülgür başkanı yanına alıp bir yere gitmediği gibi, selam dahi vermiyordu. İlhami Vali bu olumsuzluğu ortadan kaldırdı. İşte bu hafta sonu CHP içinde çalkalanan, başkanın İÇKİ YASAĞI İMZASI`nı da ben yönde değerlendiriyorum. Başkan Tavlı validen gördüğü eziyeti unutamıyor! Ve İlhami valiye de bu yüzden saygı gösteriyor. İçişleri bakanlığının içini dolduramadığı ve topu valiliklere attığı içki satış yasağına attığı imza da bu duygusal nedendir diye düşünüyorum. Ve tek derdimiz içki değil diyerek, olayı ötelemek istiyorum! CHP`liler daha iyisini düşünür herhalde. Yargılamak bize düşmez..

Aç gözünü Çanakkale!

Kordon boylarını kapattıkları için biz tam göremiyoruz, ama kıyı şeridinde yaşanlar büyük tedirginlik yaşıyor. Deniz feryat figan adeta kusuyor! Marmara denizi `salya sümük ağlıyor!` Deniz nefes alamıyorum diyor.

Biga`dan arayan arkadaşlar, `sivrisinek istilasına uğradık. Tarlalarda zar zor çalışıyoruz. Koronadan bu sivriler diyor.

Biz ve Çanakkale`yi yönetenler; Çanakkale`yi sadece merkezden ibaretmiş gibi gördüğümüz için çoğu şeyi atlıyoruz. Kaymakamlar ve belediye başkanları başının çaresine bakar diyoruz. Muhtarlarımız saray görmüş, külliye tozu yutmuş, idarenin en iyisini bilir diyoruz. Ama, ilçelerimizin durumu berbat!

Bakın Pazar günü bir şeyi daha anladık. Zincir marketler kapalı olduğu için, sokaklar bomboştu. Yani market manyaklığımızın ne boyutta olduğu Pazar günü ortaya çıktı. Sosyalleşmek için mi marketlere akın ediyoruz, yoksa gözümüz mü doymuyor! Raf aralarında tur atmak hangi uzvumuza iyi geliyor bilemiyorum.

Eskiden bazen yazıların sonuna fıkra eklerdim. Bugün aklıma geldi. Fıkra bulayım dedim.. Sonra yazdığım yazı zaten fıkradan farksız dedim. Ama yine de FIKRA diyeyim de gülün biraz. Numarasını siz söyleyin. 17 iyi mi!

"La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim" Kuvvet ve güç sadece büyük ve yüce olan Allah`ın yardımı ile olur. Allah nerede olursanız sizinle beraberdir"